Hız trenleri için dairesel döngülerin kullanımı yıllar öncesinde denendi ancak sonrasında reddedildi. Bunun yerine günümüzde de tercih edildiği şekilde, genel itibariyle “ters dönmüş bir gözyaşı damlasına” benzeyen bir yapıda oluşturulmaya başlandı.
Yıllar öncesinde ilk hız trenleri, aslında tam bir dairesel döngüye sahipti. Ancak bu durum hız trenine binen kişilerin canının acımasına neden olarak eğlenceyi bir işkenceye dönüştürüyordu. Günümüzdeki yaygın kullanıma sahip ters çevrilmiş gözyaşı damlası ise, daha az yoğun G kuvveti sağlıyor ve bu nedenle trenler acı verici olmaktan çıkarak, eğlenceli bir hale geliyor.
Dairesel döngüler, hız trenlerinde daha öncesinde denendi
1840’lar ve 1900’lerin başlarında hız trenleri, aslında tam dairesel döngülerden oluşuyordu. Yani biniciler, tamamen düz bir dairenin içerisinde hareket ettikten sonra hemen bir kavisle karşılaşıyorlardı. Trenin bu kadar hızlı bir şekilde eğilmesinin ise bir sonucu vardı: aşırı G kuvveti. Kuzey Amerika’daki ilk dairesel döngü hız treni olan Coney Island’ın Flip Flap Railway’i, bir kişi üzerinde 14 G’ye kadar kuvvet uygulayabiliyordu.
Çok özel ekipman ve eğitime sahip savaş pilotlarının kısa süreler için 10 G’ye kadar kuvvete dayanabildiklerini de belirtelim. Hal böyle olunca 14 G, aslında sivil birine göre ciddi anlamda güçlü bir kuvvet.
Bunu açıklayacak olursak; aslında hız trenlerinin dairesel bir döngü izlemesi, araçların dairenin alt kısmına geldiğinde çok hızlı, tepeye doğru çıkıldığında ise yavaşlaması anlamına geliyor.
Trenin aşağıdan yukarıya doğru yaptığı hızlı çıkışlar, biniciler üzerinde aşırı merkezkaç kuvveti yaratıyordu ve bu kuvvet, binicileri koltuklarına resmen yapıştırıyordu. Biniciler, merkezkaç kuvvetinden doğan aşırı baskı nedeniyle koltuklarında çoğu zaman acı çekiyordu veya yaralanıyordu.
Bunun dışında tepede oluşan yavaşlama ise, merkezkaç kuvvetinin azalmasına ve yerçekimi kuvvetinin artmasına sebep oluyordu. Bu etkenlerin ortaya çıkması binicilerin üzerindeki baskının azalmasına ve tren tam yukarıdayken çoğu zaman koltuklarından düşmeleri ile sonuçlanıyordu.
Binmek için değil, izlemek için para ödeniyordu
Dairesel döngülere sahip hız trenlerine binmek biniciler için aşırı tehlikeli ve acı verici olduğundan, birçok kişi trene binmek için değil de sadece binenleri izlemek için para ödemeye başladı. Zaten yıllar içerisinde başarılı olamayan birçok dairesel döngüye sahip hız treni de yavaş yavaş kapandı.
İlk dairesel olmayan hız treninin inşası
1901 yılında Edwin Prescott, Coney Island’da Loop the Loop‘u inşa etti. Bu tren diğerlerinin aksine şu an günümüzde de yaygın bir biçimde kullanılan “ters gözyaşı damlası” şeklinde yapıldı. Ancak insanlar hala bu trenlere binmekten epey çekindikleri için, yalnızca diğer binen kişileri izlemekle yetiniyorlardı.
Dikey çıkışlı hız trenleri ise, Six Flags Magic Mountain’da 1976 yılında açılan Great American Revolution‘ın tasarımına kadar hiç kullanılmadı. Dikey hız trenleri de o dönemde epey ilgi gördü ve birçok şirket hızlı bir şekilde bu dikey döngüye sahip hız trenlerini kullanmaya başladı.
22 Haziran 2013’te Six Flags Magic Mountain, açıldığı tarihte dünyanın en yükseği olan 160 metrelik (49 m) döngüye sahip çelik fırlatma treni Full Throttle‘ı tanıttı. 2016 itibariyle ise en büyük dikey döngü, Mack Rides tarafından Shaanxi, Çin’deki Lewa Adventure’da üretilen bir hız treni olan Flash’ta (61 m) bulunuyor.
Hız treni rekoru aynı zamanda, Antalya’da bulunan “Land of Legends” tema parkında 2018 yılında inşa edilen ve Lewa Adventure’daki Flash ile aynı olan Hyper Coaster (62 m) ile de paylaşılıyor.