İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Raylı Sistemler Daire Başkanı Doç. Dr. Pelin Alpkökin, Beylikdüzü ve Sabiha Gökçen Havalimanı arasında yapılması planlanan hızlı tren HızRay’ın proje yapım aşamasını, istasyonlarını ve öngörülen yapım süresini Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programında anlattı.
Doç. Dr. Alpkökin, projenin kapsamını “Öncelikle HızRay ile ilgili genel bir bilgi vereyim. Halkalı ilk çalıştığımız güzergahtı ancak daha sonra yaptığımız talep analizlerine göre Beylikdüzü’ne uzadığında önemli bir talep olduğunu gördük. Bizim son onaylı revize güzergahımız artık Beylikdüzü’nden Sabiha Gökçen’e kadar yaklaşık 74.5 kilometre ve 13 istasyondan oluşuyor. Biz bunlara istasyon da demiyoruz. Hepsi yeraltı istasyonu, şu anda mevcut ve inşaatı devam eden bütün metrolarla her bir istasyonda bir transfer merkezi (hub) yapıyoruz. Siz yer üstüne çıkmadan, yer üstündeki hava şartları ve trafiğe hiç karışmadan yeraltında transfer edebileceksiniz. Genel olarak mevcut istasyonların daha derininden gidiyor şu anda HızRay profili, tamamıyla yeraltı bir sistemdir” diye açıkladı.
‘Tasarımı 160 km/saat, ticari 90-100 km/saat hızda gidebileceğimiz bir sistemdir’
Projenin konsept tasarımlarının bittiğini söyleyen Doç. Dr. Alpkökin, HızRay’ın proje bitiminde ulaşım hızını “Şu an için konsept tasarımları tamamlandı. Güzergahını onayladık. İstasyon yerleri belli oldu.Bunlar bizim için tasarımda çok önemli kriterlerdir. Ön fizibilitesini çıkardık. Şu an yaptığımız çalışmalar daha detay, uygulamaya esas tasarımlardır. Elektromekanik, iç mimari bağlantılar, tünel çapları üzerine ayrıca araç tasarımı üzerine çalışıyoruz. Hepimizin bindiği konvansiyonel metrolardan daha farklı olacak. Tasarımı 160 km/saat ancak esas ticari hız dediğimiz yolcunun bir noktadan diğer noktaya gittiğindeki süresi ve mesafesi üzerinden aradaki duruşlar, ivmelenme, yavaşlama, hızlanma bunları da kattığımızda yaklaşık 90-100 km/saat hızda gidebileceğimiz bir sistemdir. Şu an bizim konvansiyonel metrolarda bu hız 30-35 km/saat arasında değişiyor. Hem lastik tekerlekli taşımadan yolcu çekeceğiz hem de otomobil kullanıcılarından yolcu çekmek istiyoruz. Özellikle otomobil kullanıcılarını toplu taşımaya çekmek istediğiniz zaman sizin konfor, kalite, servis düzeyini belli bir aşamada tutmanız lazımdır. Hem şehirde yaşayanlar hem de şehre iş ziyaretine gelenler için çok önemli bir faktördür” diye öngördü.
‘Yeraltı projesi gibi değil İstanbul’un ana ulaşım koridoru olarak görüyoruz’
Doç. Dr. Alpkökin, güzergahın İstanbul’un yeşil alanları dikkate alınarak tasarlandığını “Global bir proje, İstanbul’un adına ve markasına yakışacak bir projedir. Yeraltı projesi gibi değil İstanbul’un ana ulaşım koridoru olarak görüyoruz. Özellikle zaten kemikleşmiş bir şekilde kentleşmiş koridorda tutuyoruz ki kuzeye doğru İstanbul’un betonlaşma baskısını kontrol altına alalım. Ulaşım erişimi arazi kullanımını tetikler. Kuzeye ne kadar ulaşım sağlarsak orada betonlaşmanın önünü açmış oluruz. Ne kadar imarla kontrol altına alsanız da erişimi sağladığınız yerde arazi kullanımı kentsel fonksiyonlara dönmeye başlar. İstanbul’un yeşilini de koruyacak bir projedir” diye belirtti.
‘2023’te başlarsak 2030’ta bitirmiş olabiliriz’
İstanbul’daki raylı sistem projelerinin miktarına dikkat çeken Doç. Dr. Alpkökin, projenin finansmanı ve yapım süresi konusunda “Bizim yönetimimizde ilerleyen 100 kilometreye yakın 10 tane raylı sistem projesi var. İBB’nin yatırım bütçesinin çok önemli bir kısmını, toplam bütçesinin neredeyse beşte birini raylı sistemlere ayırdık. Gerekli izinleri aldığımızda bu projenin önünde ne teknik ne de finansal bir sıkıntı görmüyorum.Uluslararası arenada biz bunu çeşitli kalkınma yatırım bankalarına tanıtıyoruz. Çok heyecan uyandırıyor. Sadece finansal olarak değil, aynı zamanda projenin ne kadar doğru ve çevreci olduğunu da kendilerinden dinliyoruz. İlk etapta en yüksek talebi Esenler Otogarı ile Dudullu’ya yakın Mevlana dediğimiz iki istasyon arasında gördük. İlk etapta bu kısım açılacak. Bu iki kesim arasında 20 dakikaya yakın bir sürede gidilecek. 4. Levent’ten çıkan bir yolcumuz Sabiha Gökçen Havalimanı’na 25-26 dakikada ulaşmış olacak. 2023’te başlarsak 2030’ta bitirmiş olabiliriz” dedi.