Pandemi ve girdi maliyetleri nedeniyle olumsuz etkilenen inşaat sektörü, son iki yıldır yeni konut üretmekte zorluk yaşıyor. İnsanların şu an yeni konut alımı için kredi çekmektense beklemeyi tercih ettiğini de vurgulayan temsilciler, konut sektörünün hareketlenmesi için faizlerin daha da düşmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Özellikle kiralık ve satılık ev fiyatlarının artması, stoklardaki dairelerin de kredi faiz oranlarının yüksekliği nedeniyle satın alınamaması, gayrimenkul sektöründe bir durağanlaşmaya neden oluyor. Konut ihtiyacının her dönem olduğu gibi bu dönemde de güncelliğini koruduğunu söyleyen inşaat sektörü temsilcileri, yılın son çeyreğinde inşaatların yeniden başladığını ifade ediyor. İnsanların şu an yeni konut alımı için kredi çekmektense beklemeyi tercih ettiğini de vurgulayan temsilciler, konut sektörünün hareketlenmesi için faizlerin daha da düşmesi gerektiğinin altını çizdi.
“İnşaat sektörü 250 farklı iş kolunu besliyor ve önemli bir istihdam oluşturuyor”
Müteahhitler Federasyonu (MÜFED) Başkanı İsmail Kahraman, “Türk ekonomisinin en önemli lokomotiflerinden olan inşaat sektörü 250 farklı iş kolunu besliyor ve önemli bir istihdam oluşturuyor. Bununla birlikte son birkaç yıldır özellikle çimento ve demir gibi malzemelerin yaşadığı aşırı fiyat artışı müteahhitleri sıkıntıya soktu. Bu nedenle konunun önemine dikkat çekmek ve kamuoyunu bilinçlendirmek için gerçekleştirdiğimiz boykot kararıyla önemli bir farkındalık sağladık. Bundan sonra sektörün önünün açılması için hükümetimizin fahiş fiyat artışlarıyla ilgili başlattığı takip sürecini ve önleyici tüm tedbirleri destekliyoruz. Devletin bankalar aracılığıyla sağlayacağı düşük faizli konut kredileri, inşaat malzemelerindeki fiyat indirimi gibi etkenler kentsel dönüşüm ve yeni inşaat projelerini de canlandıracaktır. Vatandaşlarımızın daha uygun fiyatlarla ev sahibi olmasının da önünü açacaktır” dedi.
“İzmir coğrafi konumu, iklimi ve kent yapısıyla tercih ediliyor”
Tanyer Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Münir Tanyer ise salgın ve depremle birlikte müstakil yaşam ve sayfiye yerlerine olan talebin arttığını ifade etti. Tanyer, “İzmir bu anlamda hem Türkiye’den hem de yurt dışından ilgi görmeye devam ediyor.
İstanbul-İzmir otobanının da devreye girmesiyle kent özellikle İstanbul’dan yoğun talep görüyor. İzmir-Antalya otobanının devreye girmesiyle de hem turizm hem de diğer sektörlerde önemli bir canlanma gelecektir. İzmir coğrafi konumu, iklimi ve kent yapısıyla tercih ediliyor. Bu anlamda kentin inşaat sektörü açısından önü açık. İzmir vahşi yapılaşma yerine daha planlı bir büyüme sergiliyor. Hem doğal yaşama hem de müstakil yaşama hitap eden Tan Urla projemizi de bu ihtiyaca cevap verecek şekilde hazırladık. Mimarımız Nevzat Sayın imzasını taşıyan, Ege kültürünü ve antik Priene kentinden esinlenen modern köy projemizi insanların beğenisine sunacağız. Hem lokasyon hem de doğal ve sağlıklı yaşam açısından dikkat çeken bu projemizle ilgi görüyoruz” şeklinde konuştu.
“İnsanlar fiyatlar pahalı demeden konut alsınlar; çünkü bu fiyatları da bir daha bulamayacaklar”
“Maliyetler nedeniyle duran inşaat sektörü nedeniyle yeni konut üretilmiyor”
MASSE Ofis Brokeri Seyhun Acar da gelişmeleri değerlendirdi. Acar, “Pandemi ve maliyetler nedeniyle duran inşaat sektörü nedeniyle yeni konut üretilmiyor. Mevcut konut stoğu da yoğun talep gördüğü için hem kiralar arttı hem de ev fiyatları artış gösterdi. Gayrimenkulde krizler fırsata çevriliyor. Az olan şey değerli olduğu için insanlar gayrimenkulleri yatırım aracı olarak görmeye başladı. Faizlerin düşmesi nedeniyle bankada parası olanlar da daha karlı ve güvenli bir yatırım aracı olan gayrimenkule yöneldi. Şu anda kredi çekmeden ev alabilecek durumda olan yatırımcılar nedeniyle üst segmentteki daire satışları hareketlendi. İnsanlar şu an yeni konut alımı konusunda kredi çekmektense beklemeyi tercih ediyor. Konut sektörünün hareketlenmesi için faizlerin daha da düşmesi gerekiyor” dedi.
“İnsanlar yatırım için değil oturum için konut almayı tercih ediyor”
FCTU Yönetim Kurulu Başkanı Gülçin Okay, “Şu anda insanlar yatırım için değil oturum için konut almayı tercih ediyor” dedi. Okay, “İki yıldır yavaşlayan inşaat sektörü nedeniyle yeni konut sayısı da azaldı. Bununla birlikte 2 yıla yakın süredir evden eğitim gören üniversite öğrencilerinin talebi de kiralık evlerin hem açılmasına hem de fiyatının artmasına neden oldu. Yapılan faiz indirimi sektörü bir nebze olsun umutlandırsa da daha fazla bir indirim beklentisi bulunuyor. Konut kredi faizlerinin indirilmesiyle insanlar yatırım olarak değerlendirdikleri parayı bozdurarak gayrimenkule yönelecektir. Şu anda yeni konut projelerinin de yapılmaya başlandığını görüyoruz. Konut ihtiyacı her dönem olduğu gibi bu dönemde de önemini korumaya devam ediyor. Yeni konutlar tamamlandığında fiyatların da artacağını öngörmek gerekir” ifadelerine yer verdi.
“2022 yılının İzmir inşaat sektörü için önemli ve hareketli bir yıl olacağını düşünüyorum”
Coordinat Yapı Kurucu Ortağı Caner Tan ise, “Uzun süredir ötelenen hem kiralık hem de satılık konut ihtiyacı bulunuyor. İnşaat firmaları da bu talebe cevap vermek için yeni yılla birlikte projeler yapmak için kolları sıvadı. 2022 yılının İzmir inşaat sektörü için önemli ve hareketli bir yıl olacağını düşünüyorum. Geride kalan belirsizlik ortamı ve azalan konut stoğunun oluşturduğu konut talebi bir şekilde ev fiyatlarının da artmasına neden oluyor. 2022 yılında yapımına başlayacak olan konutlar 2023 yılında sektöre can suyu olacaktır. Coordinat Yapı olarak yatırımcıların beklentilerine cevap verecek nitelikte birkaç konut projesini birden hayata geçireceğiz şu anda hazırlık çalışmalarımızı da tüm hızıyla sürdürüyoruz” diye ifade etti.
Gayrimenkul Hizmet Ortaklığı Kurucusu Hasan Can Çalgır ise son olarak şu ifadelere yer verdi:
“Barınma ihtiyacı insanların yeme içme gibi temel ihtiyaçlarından bir tanesi. Bir durağanlaşma olsa da her zaman konut talebi geçerliliğini sürdürüyor. Pandemi döneminde de evlilikler arttı okulların açılmasıyla birlikte kiralıklara olan talep yükseldi. Konut arzının da az olması nedeniyle fiyatlar yükseliyor. İnsanlar pandemi ve deprem nedeniyle tatil yörelerini daha çok tercih etti. Müstakil konutlar da talep ediliyor. Sektörün içinde bulunduğu en büyük sıkıntı konut kredisi . Yüksek giden konut faiz oranları nedeniyle insanlar bekliyor. Faizlerin yıl sonuna doğru ineceği söylentisi nedeniyle insanlar konut almakta acele etmiyor. Faiz indirimi kısa süreliğine değil uzun süreli olursa faydalı olacaktır. Eğer faiz oranları inmezse bu hayal kırıklığına yol açacaktır; çünkü konut fiyatları artmaya devam ediyor. Devlet bu konuda desteklerini sürdürürse gayrimenkul sektörünün de önü açılacaktır.”