İsrail Eski Eserler İdaresi ve Hayfa Üniversitesi tarafından yapılan yeni araştırmalar, tarih öncesi modern insanların, Buzul Çağı‘nda kuzeye göç etmek için Afrika’dan ayrıldıklarını ve Orta Doğu’ya geldiklerini gösteriyor. Bulguları, pazar günü Journal of Human Evolution’da yayınlanan çalışmada, Carmel Dağı’ndaki Misliya Mağarası’nda bulunan 200.000 yıl öncesine ait fosiller analiz edildi.
Araştırmacıların yaklaşık iki yıl önce buldukları, kuzey ve soğuk bölgelere özgü spesifik kemirgen türlerinin kalıntıları, Afrika dışındaki Homo sapiens‘in varlığına dair bilinen en eski kanıt olarak değerlendiriliyor. Hayfa Üniversitesi’nden Dr. Lior Weisbrod, analiz sonuçlarının insan evrimi ve bölgedeki atalarımızın hayatı hakkında yeni bilgiler sunduğunu belirtiyor.
“Analiz sonuçları, insan evrimi ve bölgedeki atalarımızın hayatı hakkında yeni bilgiler sunuyor”
Carmel Dağı’ndaki keşiften önce, modern insanların yaklaşık 100.000 yıl önce Afrika’yı terk ettiğine, Buzul Çağı’ndaki sert iklim koşullarının onları daha kuzeye hareket etmeleri için cesaretlendirdiğine inanılıyordu. Yeni araştırma ise durumun böyle olmadığını ve ağır iklim koşullarında dahi Afrika’dan Orta Doğu’ya göçün gerçekleştiğini gösteriyor.
Dr. Weisbrod, belirli alanlardaki iklim koşulları hakkında kesin bilgi sahibi olmanın zor olduğunu, buna rağmen Buz Devri sırasındaki küresel sıcaklıkların mevcut sıcaklıklara kıyasla beş veya altı derece düştüğünü ve bunun sonucunda deniz seviyesinin de onlarca metre azaldığını söylüyor.
200.000 yıllık fosiller, modern insanların kökenleri ile fizyolojik ve davranışsal yeteneklerinin nasıl geliştiğine ışık tutuyor
Afrika’dan insan göçünün nasıl ve ne zaman başladığı, etken faktörünün ne olduğu ve özellikle tarih öncesi antik insanların adaptasyon yeteneğini nasıl geliştirdiği gibi sorular uzun zamandır tartışılıyordu. Dr. Weisbrod, Homo sapiens‘in dondurucu soğuklara rağmen anavatanlarının dışına çıktıklarını ve yaşam alanlarını genişlettiklerini belirtiyor.
Hayfa Üniversitesi Zinman Arkeoloji Enstitüsü’nden Prof. Mina Weinstein-Evron ise “İsrail, Kuzey Afrika ve Güneydoğu Avrupa’nın diğer bölgelerindeki tarih öncesi keşifler, insan evrimi hakkındaki mevcut algıları değiştiriyor. Bu keşifler, modern insanların kökenleri ile fizyolojik ve davranışsal yeteneklerinin nasıl geliştiğine ışık tutuyor” değerlendirmesini yaptı.