Gece gündüz sürekli bir akışın olduğu İstanbul’u ne kadar çok sevsek de bazen kendimizi İstanbul’dan uzaklaşmadan gidebileceğimiz; daha sakin, dinlendirici, stressiz saatler geçirebileceğimiz yerler ararken buluruz. Bu yazımızda size İstanbul’a yakın 2-3 saat içinde ulaşıp, günübirlik gidebileceğiniz doğanın içinde nefes alabileceğiniz birkaç yer sıralayacağız.
PRENS ADALARI- İSTANBUL
İstanbul’a yakın güzel yerler deyince akla ilk olarak hem vapura binip deniz havası alınabilecek hem de şehrin karmaşasından uzak zamanın yavaş aktığı telaşsız gündelik hayatın ta kendisi olan Prens Adaları diğer adı ile İstanbul Adaları gelir. Bu adalar; Büyükada, Heybeliada, Kınalıada, Burgazada ve Sedef Adası. Prens Adaları denmesinin nedenine gelecek olursak bu ad Doğu Roma İmparatorluğu’ndan gelmektedir. Bu dönemde kral ve imparatorun ailesinden sürgün edilen kişiler sürgün yeri olarak bu adalara gönderilirlerdi. Bu nedenle bu adaların adı zamanla Prens Adaları olmuş.
Keyifli bir vapur seyahati ile ulaşılan bu adaları bisikletle turlayabilir, adım adım gezebilir, piknik yapabilir, bazılarında denize girebilir, balık restoranlarında lezzetli balık sofralarında keyifli vakit geçirebilir, bol bol doğa fotoğrafı çekebilir, hatta konaklama yaparak ada keyfinizi uzatabilirsiniz.
RİVA- İSTANBUL
Beykoz ilçesinin güzide mahallelerinden biri olan Riva, yarım saat içinde şehir stresinden, kalabalıktan uzağa kaçmanın anahtarı. Arabanıza atlayın ve kendinizi Riva’nın güzel sahiline atın. Riva’da ayrıca ATV turlarına katılabilir, denize girebilir, piknik yapabilir ve Riva Kalesi’nden güneşin batışını izleyebilirsiniz.
BALLIKAYALAR TABİAT PARKI- KOCAELİ
Bir sanayi kenti olan Kocaeli’de olduğuna inanamayacağınız doğa harikası bir rota: Ballıkayalar. Burada doğa yürüyüşü ve piknik yapabilir hatta kayalarda bir tırmanış gerçekleştirebilirsiniz, seviyorsanız kamp kurabilirsiniz. Burada küçük şelalelerin oluşturduğu küçük gölet manzaraları eşliğinde kanyonda keyifli bir trekking sizleri bekliyor.
ORMANYA DOĞAL YAŞAM PARKI- KOCAELİ
Kocaeli sınırları içinde bulunan Ormanya Doğal Yaşam Parkı, bitki ve hayvanların doğal yaşam alanlarına en yakın koşullarda yaşayabileceği şekilde dizayn edilmiş, aynı zamanda ziyaretçiler için de hem hayvanları ziyaret etme hem de doğa içinde keyifli zaman geçirebilmeleri için her şey düşünülmüş. Ormanya Doğal Yaşam Parkı, dünyanın üçüncü, Avrupa’nın ise en büyük doğal yaşam alanı olma özelliğine sahiptir.
Ormanya Doğal Yaşam Parkı’nda ilk olarak 73 farklı türü barındıran vahşi yaşam alanını gezebilirsiniz. Oldukça geniş olan mesire alanında piknik yapabilirsiniz. Ücretsiz olarak kamp alanında kamp yapabilirsiniz. Yürüyüş ve bisiklet parkurlarında hareket halinde olabilirsiniz. Ormanya Doğal Yaşam Parkı’nda en çok ilgi gören bölgelerden biri Yüzüklerin Efendisi filmlerinden aşina olduğumuz hobbitlerin yaşadıkları evlere benzeyen toprağa gömülü şekilde yuvarlak kapılı ahşap yapılı sevimli evlerin önünde fotoğraf çekebilir hatta buradaki banklarda kahvaltı keyfi yapabilirsiniz.
İĞNEADA- KIRKLARELİ
İğneada, Karadeniz’in bilindik hırçın dalgalı sahillerinden çok farklı adeta huzurun ve sessizliğin adresidir. 22 km’lik sahil şeridi ile Türkiye’nin en uzun sahil şeridine sahip. Tertemiz havası, doğal güzellikleri ile seyahatseverlerin uğrak yerlerinden biridir.
İğneada’da koruma altındaki Erikli, Mert, Hamam, Pedina, Saka, Sülüklü ve Ramana isimli 7 gölü keşfedin. Fotoğrafçılık, kuş gözlemciliği, piknik yapmak, kamp kurmak isterseniz longoz ormanını mutlaka gezin. Bu bitmeyen orman görüntüsünü çok seveceksiniz. Ayrıca burada yine doğal oluşumlu Dupnisa Mağarası, Kuru Mağara’yı da keşfedin. Bir diğer gezebileceğiniz yer ise İğneada Limanı. Limanda bulunan taze balık yiyebileceğiniz balıkçı restoranlarında keyifli saatler geçirebilirsiniz. Yaz aylarında gittiyseniz yanınıza mayonuzu da almayı unutmayın. Karadeniz’in maviliklerinde keyifli bir yüzme molası sizleri bekliyor.
ABANT- BOLU
İstanbul ve Ankara arasında bulunan Abant Gölü her mevsim kendine hayran bırakan bir atmosfere sahip. Abant’a günübirlik gelebileceğiniz gibi konaklamalı bir plan da yapabilirsiniz. Abant Gölü manzarası olan butik otel alternatifi bulabilirsiniz.
Bulunduğu coğrafi konum nedeniyle Abant , bitki ve fauna açısından oldukça zengin. İlkbahar’da doğanın uyanışına tanık olursunuz, sonbaharda renk cümbüşüne, kışın da karların altında eşsiz bir manzara sunar. Abant Gölü etrafında yürüyüş yapabilir, bisiklete binebilir, dilerseniz alabalık tutabilirsiniz ve çoğumuzun en büyük tutkusu güzel doğa fotoğraf kareleri çekebilirsiniz.
YEDİGÖLLER- BOLU
Yedigöller , Bolu sınırları içinde bulunan küçük cennet gibi bir rota. Her mevsim ayrı güzel doğası sizi kendine hayran bırakır. Özellikle bahar aylarında büründüğü rengarenk doğası aklınızdan çıkmayacak.
Yedigöller, adından da anlaşılacağı üzere yedi tane gölün bir arada bulunduğu olağanüstü bir doğaya sahip İstanbul’a çok yakın doğa harikası, Türkiye’nin ilk milli parklarından biridir. 1.5 kilometrelik bir alana yayılan Yedigöller Milli Parkı içindeki doğal oluşumlu yedi gölün isimleri; Nazlıgöl, Kurugöl, Büyükgöl, Küçükgöl, Sazlıgöl, Seringöl ve İncegöl’dür. Yedigöller’de yürüyüş yapabilir, eşsiz manzara fotoğrafları çekebilirsiniz, kamp kurabilirsiniz.
SAFRANBOLU- KARABÜK
Safranbolu, Osmanlı kent yaşamının tarihi dokusunu bugüne kadar korunup gelebildiği, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan yıllara meydan okuyan konakları, şirin sokakları ve çarşısıyla en çok bahar aylarında gidilen bir rota. Adını burada yetişen değerli safran çiçeğinden alır.
Safranbolu araçla İstanbul’a 4-5 saat mesafededir. Safranbolu’ya geldiğinizde mümkünse konak tarzı otellerde konaklama yapın, müzeye çevrilmiş eski konak evlerini gezin, safran çayı için, meşhur Safranbolu lokumlarından satın alın, şirin sokaklarında kaybolup bol bol fotoğraf çekin.