Ortadoğu’da yükselen tansiyon ve Kızıldeniz deniz ticaretinin aksaması bir kez daha gösterdi ki; 2024 yılında şirketlerin gündemine damga vuran olayların başında jeo-politik gelişmeler gelecek. Ortak Akıl Danışmanlık Kurucusu ve aile şirketleri danışmanı Dr. Yılmaz Sönmez’e göre şirketler jeo-politik dayanıklılık için acilen yol haritası kurgulamalı ve aksiyon almalı.
2023 yılının son çeyreğinde Gazze’de başlayan savaş bölgedeki dengeleri değiştirmeye dolu dizgin devam ederken, Kızıldeniz’de Yemenli grupların ticaret rotasına yönelik eylemleri şirketlerin hammadde ve nihai mamul erişimini zorlaştırdığı gibi, navlunlarda yeniden 3700 doların üzeri bir senaryoyu gündeme getirdi. Kısacası dünya Covid-19 pandemisi ve Rusya-Ukrayna savaşından sonra yeni bir tedarik zinciri sorunu ile karşı karşıya kalabilir.
Şirketler jeo-politik oynaklığa hazır olmalı
İçinden geçtiğimiz dönemi “istikrarlı dalgalanma” olarak niteleyen Ortak Akıl Danışmanlık kurucusu ve aile şirketleri danışmanı Dr. Yılmaz Sönmez’e göre 2024 yılında jeo-politik riskleri doğru okuyarak riskleri minimize edebilir.
“Küresel şirket liderlerinin üçte biri 2024’ü çok riskli bir yıl olarak kabul ediyor. Şirketler, Kızıldeniz krizi ve benzeri gelişmeler nedeniyle yeni bir emtia süper döngüsü riskiyle karşı karşıya kalabilir. Üstelik riskler sadece bununla sınırlı değil. Olası bir Çin-Tayvan çatışması senaryosunda küresel GSH’nin yüzde 10’unu kaybedebiliriz ki, bu da 1929 krizinden daha ağır şartları gündeme getirecektir” diyen Dr. Sönmez, şirketlerin jeo-politik dayanıklılık odaları inşa etmeleri ve kendi içlerinde olumsuz senaryolara karşı alternatiflere odaklanmaları gerektiğinin altını çizdi.
Alternatif tedarikçi, pazar ve rotalar
Economist Impact ve DP World tarafından Dünya Ekonomik Forumu’nda açıklanan ve 3.500 şirket liderinin katıldığı araştırmaya vurgu yapan Dr. Yılmaz Sönmez, şirketlerin yapay zeka sayesinde tedarik zincirlerindeki risklere daha olumlu yaklaştığını söyledi.
2024 yılında şirketler riskleri azaltmak için tek bir tedarikçiye bağlı kalmamalı, yerleşik müşteri ve pazar ilişkileriyle yetinmemeli ve jeo-lojistik alternatifleri gündeme almalı diyen Dr. Yılmaz Sönmez şirketlerin alması gereken aksiyonları ise şöyle özetledi: “Mevcut müşterileri elimizde tutmak ne kadar önemliyse, onların da jeo-politik krizlere dayanıklı olmayabileceğini ve yeni alternatiflere yönelmek gerekliliğini değerlendirmek o kadar önemli. Aynı husus, tedarikçiler ve lojistik rotalar için de geçerli. Kısacası tek yerinden oynamayacak, dalgalanmayacak şey dalgalanmanın kendisi olacak. Bu nedenle, şirketler teknolojiden daha fazla istifade ederek jeo-politik esnekliği iş modellerine entegre etmeli ve tedarik zincirlerinin dayanıklılığına yatırım yapmalı.”
Stratejik planlarda gerçekçilik ve kısa vade egemen olmalı
2024’te şirketlerin ayaklarının sert şekilde yere basması gerektiğini belirten Dr. Yılmaz Sönmez’e göre şirketler planlarını jeo-politik şokları içerecek şekilde kısa vadeli ve esnek kurgulamalı.
Ortak Akıl Danışmanlık kurucusu Dr. Yılmaz Sönmez, “Belirsizlik çağındayız ve şirketlerimiz dalgasız denizde 5 ya da 10 yıllık stratejik planlar yapma konforuna veda etmiş durumdalar. Her dakika dijital mecralara düşen bir haber sayesinde şirketlerin tüm planları alt üst olabilir. Bu nedenle, genelde esnek organizasyon tasarımı özelde ise jeo-politik krizleri iyi yönetmek şirket liderleri için üzerinde yoğun mesai harcanması gereken bir kavram olarak öne çıkıyor. Kısacası şirketlerimizin profesyonel danışmanlarla birlikte dış çevresel koşulları iyi analiz eden ve olası olumsuz senaryoları içeren 2-3 yıllık stratejik planlarını hazırlamaları ve jeo-politik dayanıklılığı merkeze yerleştirmeleri büyük önem arz ediyor” diyerek sözlerini tamamladı.