Kentsel dönüşüm hukuku şehirlere yoğun göç sonucu oluşan çarpık kentleşme sorunlarını çözmek adına yapılan yenileme çalışmalarında, kentsel dönüşüm yapılacağı alandaki hak sahiplerinin hukuka uygun bir şekilde sürece dahil olmasını temin eder. Kentsel dönüşüm projelerinin, hak sahiplerinin elde edilmiş haklarında sınırlama yaratması sebebiyle meydana gelen anlaşmazlıkların çözümüne yönelik uygulamaları kapsar.
Kentsel Dönüşüm Nedir?
Kentsel dönüşüm, şehirlerde barınma amacıyla düzensiz bir şekilde kurulmuş olan bölgelerin barınma ve güvenliğe dair istenilen seviyede olmaması durumunda yenilenme çalışmalarıdır. Dönüşümden elde edilmek istenen sonuç, barınma amaçlı oluşturulan yapıların kentsel yaşamın gereklerine uygun bir şekilde yeniden düzenlenmesi, istenilen fonksiyonları karşılayabilmesidir. Bu amaçlara yönelik olarak kentsel dönüşüme uygun alanlarda, belli bir plana bağlı kalarak yapılmaktadır.
Türkiye’de özellikle metropol ve büyükşehirlere sürekli göçlerin yaşanması plansız kentleşmeye sebep olmaktadır. Bu sebeple kötü altyapı, barınma ve korunma sorunları giderek içinden çıkılmaz bir hale dönüşmektedir. Kötü koşullar sebebiyle insanların yaşam kalitesi ve konforunu yok eden bu koşulların düzeltilmesi kentsel dönüşüm projeleriyle mümkün olmaktadır. Bu amaca yönelik olarak kanun düzenlemeleri yapılmış ve Toplu Konut Kamu Ortaklığı İdaresi(TOKİ) kurularak kentsel dönüşüm çalışmalarına hız verilmiştir. Şehri yeniden ıslah ederek imar edilmesi projelerine katkı sağlayan kentsel dönüşüm projeleri, planlama aşamasından sonuçlanma sürecine kadar birçok farklı etkiler oluşturmaktadır.
Kentsel Dönüşümün Etkileri Nelerdir?
Kentsel dönüşüm hukuku yapılan dönüşüm çalışmalarında oluşabilecek hukuksuz düzenlemeleri önleyerek, tarafların haklarını yönetmelik ve kanun maddeleri gücüyle koruma altına alma amacıyla oluşturulmuş bir hukuk dalıdır. Yapılan kentsel dönüşümler gerek çevre gerekse bireyler üzerinde farklı etkiler yaratmaktadır.
- Dönüşümü sağlayan şirketlerde istihdam artar.
- Şirketler projelerden kar sağlar.
- Bölgenin hayat standartları yükselir.
- Arsa fiyatlarının artması sonucu bölge halkı önemli gelirler elde eder.
- Hak sahipleri modern konutlarda pay sahibi olur.
- Belediyeler çok daha düşük bütçe giderleriyle hizmet götürme avantajına sahip olur.
- Çevre planlama çalışmaları görünümü değiştirerek yaşam kalitesini yükseltir.
Daha çok varoş olarak tabir edilen gecekondu bölgelerini kentsel dönüşüme tabi tutan TOKİ, kötü yaşam koşullarını ortadan kaldırılarak, barınma sorununun ulusal düzeyde çözümünü hedeflemektedir. 2005 ve 2012 yıllarında yapılan kanun düzenleme ve değişiklikleriyle başlatılan kentsel dönüşümler. Özellikle deprem bölgesinde yer alan şehirlerde büyük önem kazanmaktadır.
Kentsel dönüşüm hukuku kentsel dönüşümün yapılacağı süreçte arazi üzerindeki hakların paylaşımı ve dönüşümü gerçekleştiren şirketlerle yapılan ortaklık anlaşmalarının hukuka uygun yapılmasını temin eder. Ortaklık yapılarının doğru kurulması projeyi başarılı bir şekilde tamamlamanın en önemli aşamasıdır. Kentsel dönüşüm hukuku yapılan sözleşmelerde yer alan her iki tarafın çıkarlarının tam anlamıyla korunmasına ışık tutmak amacıyla düzenlenmiş kanun ve yönetmeliklerle oluşturulmuştur. Hukuk sistemimizde çok eski yıllara dayanan bir geçmişi olmaması sebebiyle özel uzmanlık gerektiren bir hukuk dalıdır.
Kentsel dönüşüm hukuku bazı durumlarda belediyeler tarafından da yapılabilmektedir. Bu gibi durumlarda, kentsel dönüşüm alanı olarak ilan edilecek alanla ilgili tüm yetkiler Büyükşehir Belediyelerindedir. Belediye meclislerinde alınan kararlar doğrultusunda, konut, sanayi, kamu alanları, rekreasyon alanları oluşturmak amacıyla kentsel dönüşüm uygulamaları yapılabilmektedir. Kentsel dönüşüm uygulamasının yapılacağı bölgenin kamu malı olması durumunda, Çevre ve şehircilik Bakanlığının teklifiyle Bakanlar kurulunda alınacak karar geçerlidir.
Kentsel dönüşümün yapılacağı yerdeki eğitim ve sağlık alanları hariç olmak üzere, kamuya ait diğer gayrimenkuller belediyelere devredilir. Dönüşümün yapılacağı alanlarda yer alan yapıların boşaltılması yıkım ve kamulaştırma çalışmalarında anlaşma yolu esastır. Oluşabilecek anlaşmazlıklar sonucu açılan davalar, mahkemelerce görüldükten sonra karara bağlanır.