Özellikle Çin, İran ve İtalya gibi koronavirüsün yaygın görüldüğü ülkelerden yatırımcıların bir süre piyasadan uzak durması mümkün.
Koronavirüs salgını başlamadan önce oturum izni için konut alımındaki rakamın 1 milyon dolardan 250 bin dolara indirilmesiyle yabancılara konut satışında rekor rakamlara ulaşılmış, Çinli yatırımcılar Türkiye’den en çok gayrimenkul satın alan ikinci grup olmuştu. İran ise zaman zaman Irak’la yer değiştirse de Türkiye’de en çok gayrimenkul yatırımı yapan ülkelerin başında geliyordu.
Salgının yabancıların Türkiye’deki gayrimenkul yatırımlarını olumsuz etkileyebileceğini belirten PropertyTR CEO’su Yusuf Boz, “2020 yılının ilk ayında Çin vatandaşlarının Türkiye’de sadece 78 gayrimenkul yatırımı oldu ve koronavirüs salgını nedeniyle yatırımlarda beklenen artış gerçekleşmedi. Yine Ocak ayında 678 yatırım yapan ve geçtiğimiz yıl 5423 adet satışla en çok ilgi gösteren grup olan İran vatandaşları, ülkelerinde yaşanan salgın nedeniyle bu yatırımlarını azaltacaktır.” dedi.
“Türkiye güvenli bir alternatif olabilir”
Öte yandan, Boz, Türkiye’de gerekli önlemlerin sıkı şekilde alınması ve hastalığın daha az etkili olması durumunda güvenli bir lokasyon olarak yaz aylarında daha fazla öne çıkabileceğini de belirtti. Yönetici, “Bilim insanlarının koronavirüsün mevsimsel olup olmadığını henüz net şekilde tespit edemediklerini görüyoruz, ancak yine de tahminler ülkemize sıçrayan virüs için en kritik dönemin Mart ve Nisan ayları olduğu, Haziran ayı ile birlikte riskin azalacağı yönünde. Sıcak havalarla birlikte mekanların daha iyi havalandırılması ve güneş alması, insanların kapalı alanlarda bir arada kalma zorunluluğunun azalması salgını yavaşlatacaktır. Bu süreçte ülkemiz iyi önlemler alır ve salgını başarıyla kontrol altına alan ülkelerden biri olursa, güvenli bir alternatif haline gelerek yatırımcılar tarafından tercih edilebilir.” diye konuştu.
“Ekonomiye etkileri en az Eylül’e kadar devam edecektir”
Koronavirüs salgınının sadece gayrimenkul değil tüm sektörleri olumsuz etkileyeceğini, üretimde tedarik zincirini bozabileceğini ve dünya piyasalarını etkileyeceğini söyleyen Boz, salgının yaz aylarında yavaşlaması beklense de ekonomiye olan etkilerinin en az Eylül ayına kadar devam edebileceğini savundu.
“Salgının ilk başladığı ülke olarak Çin, bu süreçte neler yaşayabileceğimizi gösteriyor.” diyen Boz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çin’deki konut satışları Şubat ayı ile birlikte koronavirüsün olumsuz etkisiyle şok edici bir düşüş kaydetti. Geçtiğimiz yılın aynı dönemindeki fiyatlarla kıyaslandığında yeni konut fiyatları %90 oranında düştü, bir başka ifadeyle dibe vurdu. Çin’in emlak sektörü 2003 yılındaki SARS salgınından çok daha güçlü bir olumsuz etkiyle karşı karşıya kalmış durumda. Pek çok sektörde birkaç aylık aranın ardından üretim başlarken, emlak sektöründe durgunluk devam ediyor. İnternet üzerinden satışlar devam etse de emlak ofisleri ve showroomlar kapalı tutuluyor. Salgının daha da uzaması zincirleme şekilde tüm dünya ekonomisi ve tüm sektörler için büyük risk yaratacak. Çin şu anda salgını kontrol altına almış olsa da Avrupa’ya ve Amerika’ya sıçraması büyük talihsizlik oldu ve riski artırdı.
“Alınabilecek önlemler ve fırsatlar var”
Boz, bu kriz ortamında her zaman olduğu gibi bazı fırsatlar doğduğuna da dikkat çekti. Amerika’daki emlak sektöründen örnek vererek “Hemen hemen her alanda koronavirüs salgını ekonomik beklentileri baltalarken, Çin’in aksine ABD’de emlak sektörü salgından olumsuz etkilenmedi. Özellikle düşük bütçeli konut satışlarında canlanma oldu. Bu gibi durumlarda insanlar seyahatten kaçınırken daha iyi bir konutta yaşama fikri mantıksız gelmiyor. Gayet ucuz borçlanma maliyetleri, önceki yıllarda ortaya çıkan ancak karşılanamayan talepler gibi etkenlerin de bir araya gelmesiyle korkulan düşüş görülmedi.” dedi.
Öte yandan, salgının etkili olduğu ülkelerde ekonomik önlemler alınmaya da devam ediliyor. Neredeyse 60 milyon İtalyan’ın karantina altında yaşadığı ve virüsten en çok etkilenen ülkeler arasında yer alan İtalya’da, Ekonomi Bakanlığı vatandaşları biraz olsun rahatlatacak bir açıklama yaparak tüm mortgage ödemelerinin askıya alınacağını duyurdu. PropertyTR CEO’su Yusuf Boz, bu gibi önlemlerin salgının ekonomi üzerindeki yükünü en azından insanlardaki paniğin hafifletilmesi bakımından azaltabileceğini söyledi.
Koronavirüs salgını pandemi ilan edildi
Mart ayı itibariyle, koronavirüs salgını, ilk görüldüğü Çin’le birlikte 6 kıtadaki 117 farklı ülkeye yayıldı. Son istatistiklere göre dünyada toplam 121 bin 124 kişiye bulaşan koronavirüs, büyük çoğunluğu 60 yaş üzerinde 4 bin 366 kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Koronavirüs kaynaklı ölüm oranı ise %3,60 olarak açıklandı. Dünya Sağlık Örgütü, yeni tip koronavirüsün pandemi (küresel salgın) olarak nitelendirilebileceğini duyurdu.
Pek çok ülkede okullar ve iş yerleri kapanırken, henüz sadece bir pozitif vakanın görüldüğü Türkiye’de bazı üniversiteler dışında okullar açık tutuluyor, iş yerleri ise faaliyetlerine devam ediyor. Öte yandan, pek çok kültür ve sanat etkinliği, konferanslar, fuarlar ve benzeri etkinlikler salgına karşı önlem olarak ertelendi ya da iptal edildi.
PropertyTR CEO’su Boz, son olarak ülkemizde şimdilik sadece bir vaka görülmüş olmasının büyük şans olduğuna dikkat çekerek, devletin alacağı önlemler ve vatandaşların bireysel olarak sorumluluk sahibi tutum göstermesi sayesinde can kaybı yaşanmadan ve sınırlı ekonomik etkiyle bu sürecin atlatılacağını umduklarını belirtti. Boz, “Küresel bir paniğin yaşandığı bu ortamda nispeten daha güvenli ve sakin bir alternatif olan ülkemiz, kısa zamanda yabancı yatırımcıların güvenini yeniden kazanabilir.” dedi.