‘İnternetin geleceği’ olarak adlandırılan metaverse kavramı, teknoloji dünyasında son zamanların belki de en çok gündemde olan konusu. Facebook’un uğruna adını Meta olarak değiştirdiği ve büyük hamleler yaptığı; gündelik hayatımızı geçirebileceğimiz sanal evrenler anlamına gelen bu kavram, daha çok erken seviyelerde olmasına rağmen birçok insan ve dev şirket tarafından yatırım alıyor ve ileride milyarlarca; hatta trilyonlarca dolarlık bir sektöre dönüşeceğe benziyor.
Ancak metaverse konusunda her gün yeni haberler gelse de birçok insanın bu konuda şüpheleri var. Sanal evrenlerin gelecekte bu kadar yaygın olacağı tahmini ve buna astronomik yatırımlar yapılması birçok insan tarafından mantıklı bulunmuyor. Bunların yanı sıra metaverse’ün şüphe yarattığı bir konu daha var; çevresel etkiler. Gelen haberler, bu tarz teknolojilerin çevresel etkilerinin tartışmalı bir konu olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.
Metaverse’ün oluşturabileceği etkiler neler?
Hem ülkemizden hem de dünya çapından birçok uzman, insanların evlerinden gelecekte tüm işlerini sanal olarak hâlletmesini sağlaması beklenen metaverse’ün olumlu ve olumsuz yönlerine dikkat çekmek istiyor. Çevre Mühendisi Prof. Dr. Mustafa Öztürk, ısınma, soğutma ve aydınlatma gibi durumlar sonucunda birçok kirletici maddenin doğaya salındığının altını çiziyor.
Sürekli iç ortamlarda kalmanın hava kalitesini düşürebileceğini belirten Öztürk, nem ve karbondioksitin insan sağlığına uygun şartlarda olması gerektiğini; aksi takdirde büyük risklerin oluşabileceğini ifade ediyor. Ancak karbon emisyonlarının büyük bir bölümünün ulaşım kaynaklı olduğuna dikkat çeken Öztürk, insanların evde kalmasının, tıpkı pandemide olduğu gibi, sera gazlarının salınımında azalma gibi olumlu sonuçlar doğurabileceğini de ifade ediyor.
Ülkemizdeki siber güvenlik uzmanları da metaverse konusunda açıklamalarda bulunanlar arasında. Bu kişiler, metaverse’ün ciddi miktarda enerji tüketimi oluşturabileceğini kaydediyor. Bu sebeple de daha hızlı sunucuların çıkması gerektiği, halihazırda problemli olan çip üretiminde sorunlar yaşanabileceğini vurguluyor. Alternatif çip üretilmesi gerektiğini vurgulayan siber güvenlik uzmanı Osman Demircan da AA’ya yaptığı açıklamalarda ortaya çıkacak elektrik tüketiminin doğaya negatif etkilerinin olabileceğini söylüyor.
Enerji tüketiminde zirve olacak
Dünya çapından gelen açıklamalar da önümüzdeki yıllarda 10 trilyon dolardan fazla değere ulaşabileceği ifade edilen metaverse konusunda şüphelerin olduğunu gösteriyor. Metaverse’ün sanal gerçeklik (VR), yapay zekâ ve blok zinciri gibi teknolojiler içermesi enerji tüketiminin ulaşabileceği seviyeleri ortaya koyuyor. Teknoloji devi Intel de bu konuda yaptığı açıklamalarda metaverse’e güç sağlamanın 1.000 kat daha fazla enerji gerektirebileceğini vurgulamıştı.
Yapılan bir araştırma, sanal gerçeklik için gereken donanıma sahip kullanıcıların önümüzdeki yıllarda elektrik için binlerce dolar harcayacağını; bunun da büyük bir karbon salınımına yol açabileceğini tahmin etmişti. Ayrıca yapılan diğer araştırmalar da oyun oynamanın dünya çapında büyük bir enerji tüketimine sebep olduğunu ortaya koyarak metaverse’te ve bulut teknolojisi kullanımında bu durumun daha da kötüleşebileceğini belirtmişti.
Bunun dışında gelecekte büyümesi planlanan yapay zekâ teknolojilerinin geliştirilmesi ve çalıştırmasının da yüksek seviyede bilgi işlem gücü gerektirebileceği ifade ediliyor; bu da binlerce ton karbondioksit salınımının gerçekleşebileceğini ortaya koyuyor. Ek olarak NFT’ler ve kripto paralar gibi metaverse için önem taşıyan blok zinciri teknolojilerinin de çevresel etkileri uzun zamandır tartışılan bir konu. Yapılan araştırmalar, küresel Bitcoin madenciliğinin bir yılda Arjantin’den daha fazla elektrik tükettiğini ortaya çıkarmıştı. NFT’lerin üretilirken harcanan enerjinin yüksek seviyede olması da daha uzmanların daha önceki açıklamlarında vurgulanmıştı.
Nasıl çözümler sunulabilir?
Peki, bu korkutucu etkiler için nasıl çözümler sunulabilir? Google gibi bazı şirketler bu konuda adım atmaya başladı. ABD merkezli dev şirket, 2030 yılına kadar tüm veri merkezlerinde karbon-sıfır enerjiye geçmeyi planladığını açıklamıştı. Microsoft ve Amazon gibi diğer teknoloji devlerinden de benzer kararlar gelmişti. Bunlar da karbonsuz, yenilenebilir enerji kaynaklarının oluşabilecek çevresel etkilere bir çözüm olduğunu ortaya koymuştu.
Ayrıca Computer Games Journal tarafından geçtiğimiz yıllarda yapılan bir araştırma, oyun bilgisayarlarında %13’lük bir enerji tasarrufu yapmanın yolunun bulunduğunu ifade etmişti. Buna göre belirli donanımların hızını azaltmak, güç kullanımında %25’lik bir düşüşe yol açabilir ve enerji tüketimini azaltabilir.
Blok zinciri konusunda da birçok firma çevre dostu teknolojilere yönelmeyi düşünüyor. Bu teknolojilerin şu an tüketilenden çok daha az enerji tüketebileceği ve oluşan karbon emisyonlarında azalmaya neden olabileceği aktarılıyor.
Kısacası, ileride adını daha sık duyacağımız metaverse’ün oluşturabileceği olumlu ve olumsuz etkiler konusunda tartışmalar hız kesmeden sürüyor. Bu teknolojilerin büyük maliyetlere neden olabileceği öngörülse de konu hakkında daha fazla araştırmanın yapılması ve gerekli çözümlerin sağlanması gerektiğini belirtmek yanlış olmaz.
Metaverse ne ola ki diyenleriniz için;