Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), Temmuz 2021 İnşaat Sektörü Analizi Raporu’nu yayınladı. “Küresel Ekonomide Eksen Kayması: ‘Orta Gelir Tuzağı’ Sonrası ‘Dar Gelir Sarmalı’ mı?” başlıklı analizde, küresel ve ulusal ekonomi ile inşaat sektörüne ilişkin veriler kapsamlı biçimde değerlendirildi.
Raporda, Ticaret Bakanlığı verilerine göre; Türk müteahhitlik firmalarının, haziran ayı sonu itibariyle 33 ülkede 6,5 milyar dolar tutarında 100 proje üstlendiğine dikkat çekildi. Böylece yılın ilk altı ayı itibarıyla yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde 1972 yılından bugüne dek üstlenilen proje tutarı 428 milyar dolar seviyesine ulaştı.
En fazla proje Zambiya’da
2021 yılı ilk altı ayında en fazla proje üstlenilen ilk beş ülke Zambiya (1,3 milyar ABD Doları tutarında 1 proje ile), Slovenya (748 milyon dolar tutarında 2 proje ile), Kazakistan (674 milyon dolar tutarında 7 proje ile), Azerbaycan (543 milyon dolar tutarında 11 proje ile) ve Rusya Federasyonu (405 milyon dolar tutarında 3 proje ile) oldu.
Koşulların belirsiz, risklerin büyük, rekabetin ise zorlu olduğu uluslararası pazarda, öne çıkan Türk inşaat sektörünün ve marka haline gelmiş firmaların Türkiye ekonomisi için büyük önem taşıdığına dikkat çekilen raporda, “Ülkemize net döviz girdisi sağlayan ve öne çıkan hizmet ihraç kalemlerinden olan yurt dışı müteahhitlik hizmetleri, ülkemiz istihdamına katkısı ile teknoloji transferi, makine parkı ve dışa açılma süreçlerine etkisi açısından önem taşımaktadır” denildi.
Yüksek petrol fiyatları, yeni yatırım potansiyeli yaratabilir
Yaklaşık son iki yılın en yüksek seviyesinde olan petrol fiyatlarının, petrol üreticisi ve ihracatçısı bölge ülkelerinde güçlü olan Türk müteahhitleri için yeni yatırımlar açısından potansiyel yaratabileceği belirtilen raporda, “Diğer taraftan gelişmiş ülke merkez bankalarının faiz politikalarında sıkılaşma adımları atması halinde proje finansmanı konusundaki zorluk artabilecektir” denildi.
Çalışmada ayrıca, sektörün rekabet gücünü koruması için dijitalleşme gündeminin gerisinde kalma lüksünün olmadığı bir süreçten geçildiği, aksi halde bu alandaki gecikmenin telafisinin oldukça güç olacağı, dijitalleşme yarışında “İnşaat 4.0 ve sonrası” çerçevesinde sektörün yurtdışında öne çıkan rakibi Çin’in büyük motivasyonu ve hedefe kilitlenmiş çalışmalarının bu kapsamda kritik olduğu ifade edildi.
Fiyat artışları maliyet baskısını ağırlaştırdı
Yaklaşık iki yılı aşkın zamandır sektörün öne çıkan sorunları arasında maliyet artışlarının olduğuna dikkat çekilirken, özellikle demir-çelik ve çimentoda öngörülemeyen yüksek artışların maliyet baskısını ağırlaştırdığı ifade edildi. Girdi maliyetlerindeki öngörülemez artışların önüne geçilmesinin hem kamu projeleri hem de ekonomik konut üretimi açısından büyük önem arz ettiği belirtildi.
Raporda konut fiyatlarına ilişkin değerlendirmelere de yer verilirken, geçen yıl başlayan konut fiyat artışının devam etmekte olduğu aktarıldı. Ayrıca sonbaharda faiz oranlarında düşüş gerçekleşse de bu kez konut talebi artışıyla fiyatlarda kayda değer düşüş beklentisinin mevcut olmadığı ifade edildi.