2019’un Aralık ayında Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve Şubat 2020’de Çin dışında ilk vakanın görülmesiyle tüm dünyaya yayılmaya başlayan koronavirüs salgınında yaklaşık yedi aylık bir süreyi geride bıraktık. Bu süreçte virüs tüm dünyayı etkisi altına aldı ve vaka sayısı katlanarak arttı.
Johns Hopkins Üniversitesi’nden gelen son haberlere göre ise onaylanmış COVID-19 vaka sayısı dünya genelinde 10 milyonu aştı. Salgın sebebiyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 500.000’in üzerinde. Dönem dönem dünyanın farklı bölgelerinde yükselişe geçen salgında yeni merkez olarak Latin Amerika ülkeleri gösterilirken, İtalya, Fransa ve Almanya gibi pek çok Avrupa ülkesi de salgında yüksek vaka sayılarıyla karşı karşıya kalmıştı.
Avrupa ülkeleri şu an için salgını kontrol altına aldıklarını bildiriyor ancak Brezilya gibi bazı Latin Amerika ülkelerinde durumun ciddiyeti her geçen gün artıyor. Brezilya’da vaka sayısı 1 milyonun üzerine çıkmış durumda ve 57.000’den fazla kişinin hayatını kaybettiği söyleniyor. COVID-19 salgının en yoğun hissedildiği yer ise Amerika oldu. Amerika genelinde 28 Haziran itibariyle onaylanmış toplam vaka sayısı 2,5 milyondan fazla ve ülkede koronavirüs kaynaklı ölüm sayısı ise 125.000’in üzerinde.
Türkiye, salgında ikinci dalgayı tartışıyor.
Ülkemizde ise 28 Haziran’da açıklanan yeni vaka sayısı 1,356 olarak duyuruldu. İlk vakanın tespit edildiği Mart ayından bu yana toplam vaka sayısı ise 197.239. Tespit edilen bu vakaların 170.595’i iyileşirken ülkemizde COVID-19 kaynaklı yaşanan ölüm sayısı ise 5.097. Türkiye genelinde Mart-Haziran ayları arasında gerçekleştirilen kısıtlamalar sonrası vaka sayısında azalma yaşanmaya başlamış ve Haziran ayı itibariyle pek çok kısıtlama kaldırılmıştı.
Ancak Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu, kontrollü bir sosyal hayata geçiş yaptığımızı ve hijyen kurallarına, sosyal mesafeye ve maske kullanımına özen göstermezsek sayının artabileceğini ve ikinci dalganın beklenenden erken geleceğini sürekli olarak vurguluyor. Kısıtlamaların kalkmasından sonra vaka sayısında yaşanan artış da aslında bunu net bir şekilde gösteriyor.
800 seviyesine indikten sonra tekrar 1400 seviyesine çıkan vaka sayısı, durumun ciddiyetini koruduğunu gözler önüne seriyor. Bu da hepimizin hala bu konuda ciddi bir sorumluluk altında olduğu anlamına geliyor. Taşıyıcı olma ihtimalimizi gözeterek maskemizi mutlaka takmalı, günlük hayatı artık eskiden olduğundan farklı şekilde yaşamaya başladığımızı kabul etmeliyiz.