Tuğgan, şunları söyledi: “Acıların üzerinden zaman geçip de tam moralimizin bir nebze olsun toparlanacağı bir döneme girerken, bu sefer de seçim sürecinden olumsuz etkilendik. Mayıs ayı turizm için kayıp bir ay oldu. Tatilcilerin odakları değişti. Önceki sezonlara kıyasla kayıplar ciddi boyutta yaşandı. Bu yüzden sezonun bu sene bayramla birlikte başladığını söyleyebiliriz. Çeşme’deki doluluklar bir önceki bayrama göre çok keyifli olmamakla birlikte yüzde 80 seviyelerinde oldu diyebiliriz.
Bir nebze doping etkisi olsa da genel anlamda devamlılığı olmadığı sürece olumlu olmuyor. Bayramdan sonra yine durgunluğa girdik. Geçmiş yıllardaki hacimler bu sene yok. Hala toparlanma sürecindeyiz. Maalesef içinde bulunduğumuz ekonomik süreç de sektörü olumsuz etkiledi. Maliyetlerimiz ve dolayısıyla konaklama ücretlerimiz yükseldi. İnsanlar kemer sıkma politikası içine girdi.
Türk insanında tatil lüks tüketimden ziyade bir ihtiyaca dönüştü derken, bu ekonomik koşullarda ilk darbeyi yine tatil programları aldı. Sezon çok kötü diyemem; ancak, önceki sezonlara kıyasla tatsız. Şu an otelimizde yüzde 70 doluluk var ama geçtiğimiz yıl aynı dönemde doluluk oranımız yüzde 90-95 bandında seyrediyordu.”
“Çeşme herşey dahil konseptine direniyor”
Ebru Tuğgan, otellerinde yılın her ayında; yaz, sonbahar ve kış turizminin yanı sıra termal ve kongre turizminde de hizmet verdiklerini belirtti. Çeşme’nin yaz tatili sezonunun kısa olduğunu, bu nedenle hizmetlerini her sezona yaymak için yerel yönetimlerle, STK’larla ve yerel halk ile organizasyonlar yaptıklarını ifade eden Tuğgan “Çeşme’de 12 ay turizm yapılmaması için hiçbir sebep yok.
Ama ilk akla gelen yaz tatili oluyor. Çok güzel deniz, kum, hava var ama Çeşme’de çok güzel bir termal kaynak zenginliği de var. Sezon sonu sonbahar-kış aylarında termal ağırlıklı misafirlerimize hizmet de veriyoruz.
Açık ve kapalı termal havuzlarımız var. Bunun yanında Çeşme çok zengin bir gastronomi kültürüne sahip. Ege, Akdeniz mutfağında bin bir çeşit bitki var. Bunların otelimizde tanıtımını yapıyoruz, bu alanda özel bir mutfağa sahibiz. Misafirlerimize Çeşme’nin gastronomi zenginliğini de tattırıyoruz. Tarihi kültürel zenginliğimiz var. Çeşme’nin potansiyelini maalesef değerlendiremiyoruz, burası Türkiye’nin en gözde tatil lokasyonu.
Öte yandan kongre turizmine yönelik olarak kış döneminde iş dünyasını ağırlıyoruz. Ancak her şey dahil sistemi nedeni ile bu organizasyonların rotası çoğunlukla Antalya otelleri oluyor. Çeşme her şey dahil konseptine karşı direniyor. Çeşme’nin güzelliğinin farkında olan iş insanları kışın da 5 yıldızlı otellerimizi tercih ediyor, bölgemizdeki çok farklı alternatifleri deneyimleme fırsatı buluyor” dedi.
“GES yatırımı yapacağız”
Otelin enerji ihtiyacını karşılamak amacı ile güneş enerjisi sistemi kurmayı planladıklarını da söyleyen Tuğgan, ayrıca elektrikli araçları olan misafirleri için otelde 4 adet şarj istasyonu kurduklarını, karbon ayak izini azaltma yolunda çalışmalara hız vereceklerini belirtti.
Hayvan dostu otel
Ilıca Hotel’de evcil hayvanları ile tatil yapmak isteyen konuklar için de özel odalar olduğunu belirten Tuğgan, “Tatile çıkarken evcil hayvan sahibi insanların gözü arkada kalıyor, evcil hayvanları ile tatil yapmak isteyenlerden çok talep var bu konuda. Şimdilik 4 oda ile hizmet veriyoruz; ancak, ilerleyen zamanlarda oda sayısında artış yapmayı planlıyoruz”
“Workation konseptini oluşturduk”
Pandemi döneminde yeni bir tatil anlayışı oluştuğuna dikkati çeken Tuğgan, çalışmayla tatili birleştirerek workation konseptini hayata geçirdiklerini belirtti. Tuğgan, “Pandemide uzaktan çalışma modeli hayatımıza girdi. Hem çalışma hem tatil anlayışımız değişti. Biz de bu kapsamda tatil ile işini birleştirenlere konforlu çalışma ortamları sunmaya başladık. Denizin üzerinde, kendinize özel bir locada sessiz sakin bir ortamda, internetiniz ile çalışma masanız ile her türlü konforu sağladığımız bir ortam yarattık, çalışma alanları kurduk. Uzaktan çalışmak zorunda kalan aynı zamanda tatilini çalışarak geçirmek zorunda kalan misafirlerimize bu konforu sağladık” dedi.