Osmanlı döneminde Batı Şeria’daki El-Halil kentinde kurulan “Tahaffuzhane” adı verilen karantina merkezi halen poliklinik olarak hizmet vermeye devam ediyor. İkinci Mahmud’un oğlu olan Sultan Abdülmecid döneminde 1848’de inşa edilen etrafı taş duvarlarla çevrili kaleye benzeyen tarihi binanın içi ise özenle hazırlanmış hasta ve nekahet dönemi odaları olarak bulunuyor.
Ayrıca bu iki bölüm arasında bahçe yer alıyor. Filistin Turizm ve Tarihi Eserler Bakanlığı yetkilisi Dr. Talib Cibran, AA muhabirine yaptığı açıklamada, karantina binasının, Osmanlı döneminde önemli bir yapı olduğunu düşündüren şekilde inşa edildiğini belirtti.Cibran, kare olan binanın içerisinde avlu ve faklı kullanımlar için odalar bulunduğunu ifade etti.
El-Halil Üniversitesi Tarih Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Şevket Hıcce AA muhabirine yaptığı açıklamada, yapının ana kapısı üzerinde binanın Sultan Abdülmecid dönemi 1848’de inşa edildiğine dair bir kitabe bulunduğunu aktardı. Binanın iç ve dış özellikleriyle mükemmel bir Osmanlı yapısı olduğunu vurgulayan Hıcce, “Avrupa’da ve Arap topraklarında salgın hastalıklarla mücedele için bu gibi tesisler inşa ediliyordu. Ancak El-Halil’deki bu yapının Şam’da 1834’te inşa edilen binanın ardından Arap dünyasında benzer türdeki ikinci tesis olduğu düşünülüyor.” diye konuştu.
Yapının başlangıçta karantina merkezi anlamına gelen “Tahaffuzhane” olarak adlandırıldığını, başka bölgelerde ise hükümet binası manasında “Es-Saraya” olarak bilindiğini ifade eden Hıcce, kale şeklinde inşa edilen tarihi binanın kubbe ve kemerlerinin binayı farklı kıldığını söyledi. Hıcce, “Yapı geçmişte karantina merkezi ve hükümet binası olarak kullanıldı. Yaklaşık yüz yıl önce İngiliz mandası döneminde sağlık merkezine dönüştürülen bina, günümüzde de sağlık hizmeti vermeye devam etmekte.” ifadesini kullandı.
BİNA BULAŞICI HASTALIKLARIN YAYILMASINI ENGELLEMEK İÇİN KULLANILIYORDU
Poliklinik Müdürü Dr. Mahmud Beşir Duveyk, yapıldığı dönemde binanın El-Halil’e gelenlerin muhtemel bulaşıcı hastalık taşıyıp taşımadıklarının tespiti için kullanıldığını belirtti. O dönemde sağlık sorunu olmayanlar merkezden ayrılırken, hastalık belirtisi gösterenlerin binanın güney kısmındaki özel odalarda karantina altına alındığını kaydeden Duveyk, “Bina bahçe aracılığıyla iki kısma ayrılıyor. Güney kısmında karantina odaları bulunuyor ve bu odalar şu anda tamamen kapalı, içerisinde ne olduğu bilinmiyor. Kuzey kısmındaki odalar ise sağlığına kavuşanların nekahet dönemlerini geçirmeleri için kullanılıyordu.” dedi. Vefat edenlerin gömülmesi için kale dışında büyük bir mezarlığın bulunduğunu aktaran Duveyk, “Bina şu anda Filistin Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir poliklinik olarak kullanılıyor. Yapı tarihi değerini ve güzelliğini halen muhafaza ediyor.” şeklinde konuştu.