“Osmanlı’nın hayal projesi” olarak nitelendirdiği Kanal İstanbul için köşe yazısında çarpıcı detaylara değinen Prof. Dr. Recep Bozdoğan, “Kısaca “Kanal İstanbul” olarak adlandırılan bu entegre proje, Marmara’dan Karadeniz’e bir kanal açarak İstanbul Boğazı’nda gemi kazalarının önlenmesinin de ötesinde İstanbul’u dünya çapında cazibe merkezine dönüştürmeye yönelik bir mega proje haline getirildi.” dedi.
İşte Recep Bozdoğan’ın çok dikkat çeken köşe yazısının tamamı:
Tarihî geçmişi Sokullu Mehmet Paşa’ya kadar uzanan Marmara’dan Karadeniz’e bir kanal açma projesi beş yüz yıllık bir inkıtadan sonra nihayet hayata geçirilecek.
Osmanlı’nın hayal projesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından bu defa küresel düzeyde etki gücüne sahip bir ekonomik kalkınma, ekolojik koruma ve stratejik vizyon projesi olarak gündeme getirildi.
Kısaca “Kanal İstanbul” olarak adlandırılan bu entegre proje, Marmara’dan Karadeniz’e bir kanal açarak İstanbul Boğazı’nda gemi kazalarının önlenmesinin de ötesinde İstanbul’u dünya çapında cazibe merkezine dönüştürmeye yönelik bir mega proje haline getirildi.
Projenin hayata geçirilmesiyle birlikte İstanbul’un elde edeceği avantajlar şöyle sıralanabilir:
– Marmara Denizi-Karadeniz Kanalı: Kanalın açılmasıyla birlikte İstanbul Boğazı’ndaki gemi trafiği büyük ölçüde azalacak ve böylece dünyanın en güzel suyollarından biri olan İstanbul Boğazı; su sporlarının rahatça yapıldığı, halkın Boğaz’ın doğal güzelliklerinin ve tarihî değerlerinin keyfini doyasıya yaşadığı bir spor, sağlıklı yaşam, kültür ve turizm havzasına dönüşecek. Her yıl kanaldan geçecek binlerce gemi millî hazineye birkaç milyar dolar gelir sağlayacak.
– Beş yüz bin insanın yaşayacağı akıllı ve ekolojik şehir: Kanal İstanbul kapsamında inşa edilecek olan akıllı ve ekolojik şehir bir yandan İstanbul genelinde gerçekleştirilecek kentsel dönüşüm çalışmalarında rezerv konut ihtiyacını karşılayacak.
– On milyonlarca metrekare büyüklükte aktif yeşil alan düzenlemeleri: İstanbul’daki aktif yeşil alan miktarı iki katına çıkacak.
– Ekolojik turizm bölgesi: İstanbul ve yakın çevresinde bulunan Terkos-Kasatura ormanları ve sahil şeridi, Ağıldere, Ağaçlı ve Gümüşdere kumulları, Terkos ve Büyükçekmece gölleri, Istranca Dağları ve İğneada Longoz Ormanı ekolojik turizm açısından büyük potansiyele sahiptir. Kanal İstanbul projesi ile birlikte bu yerlerin tamamına yönelik kapsamlı bir ekolojik turizm programı uygulanacak ve şehrin turizm kapasitesi önemli ölçüde artacaktır.
– Sağlık turizmi bölgesi: Kanal İstanbul projesi kapsamında hayata geçirilecek olan sağlık turizmi bölgesi, şehre küresel düzeyde Houston, Toronto, Londra ve Tokyo gibi şehirlerle rekabet edebilecek bir kapasite kazandıracaktır.
– Teknoloji geliştirme bölgesi: Kanal İstanbul projesi çerçevesinde oluşturulacak teknoloji geliştirme bölgesi, Avrupa Yakası’ndaki Ar-Ge ve inovasyon merkezlerinin yanı sıra üniversitelerin teknoparkları ile de sinerjistik işbirlikleri geliştirerek uluslararası bir teknoloji üssüne dönüşebilecektir. Bu sayede İstanbul; Cambridge, Cenevre ve Ren-Maine-Neckar (Almanya) gibi Avrupa’nın önde gelen teknoloji bölgelerinden birine sahip olarak her yıl milyarlarca dolarlık yüksek teknolojili ürün ve hizmet üretme kapasitesine ulaşacak.
– Konteyner limanları ve uluslararası lojistik merkezi: Kanal İstanbul projesi kapsamında inşa edilecek olan toplam 5.5 milyon TEU kapasiteli iki adet konteyner limanı ve uluslararası lojistik merkezi, İstanbul Havalimanı ile birlikte İstanbul’u dünyanın en önemli kargo ve lojistik merkezlerinden biri haline getirecektir. Oluşacak bu kapasite sadece Türkiye’ye değil, Balkanlara, Kafkaslara, Orta Doğu’ya, Tuna ve Dinyester havzaları üzerinden Doğu Avrupa’ya Don-Volga kanalı üzerinden Hazar Havzasına ve Orta Asya’ya hizmet sunma imkânı sağlayacak.
– Kongre ve fuar merkezi: İstanbul bu sayede Viyana, Frankfurt, Milano ve Şanghay gibi şehirlerle rekabet edecek altyapıya sahip olacak.
– İstihdam: Projenin bütün etaplarıyla hizmete girmesiyle birlikte yüz binden fazla insanın çalışacağı muazzam bir istihdam imkânı doğacak.
İstanbul’u küresel platformlara taşımak amacıyla Adnan Menderes’ten bu yana gerçekleştirilen projelerin son ve en büyük halkası Kanal İstanbul olacak.