Çetin, “Antalya ekonomisi için yüzde 23 küçülme bekleniyor” diyerek, “Antalya’da 1 milyona yakın istihdam var. Bunun 250 bini turizm çalışanı. ATSO krizlere karşı tecrübeli. Türkiye’nin de kriz tecrübesi var. Tarım ve turizmde krizler yaşadık. Ama pandemi krizinde öngörüde bulunamıyoruz” şeklinde konuştu.
Çetin, şöyle devam etti: “Esas sıkıntı gelecek turistte ve yıkıcı rekabetten fiyatların düşmesinde. 2014’de kişi başı turizm geliri 76 dolardı. 2016’da 35-40 dolarla gerilemişti. Şimdi yıkıcı rekabet var. Borcu olan, kredi ödeyen oteller 12-13-15-20 dolara her şey dahil oda satıyor. Geçen yıl 40-45 dolardı.
Bu yıl 20 dolara çekerseniz gelecek yıl tur şirketine 45 dolar diyemezsiniz. Renovasyona gidecek oteller var. Bunlara faizsiz kredi desteği sağlanmalı. Bazı oteller kapalı kalsaydı da destek verilseydi. Otel sayısında da planlı olmalıydık. Tur operatörleri, turizmciler sıkıntılı.
Asıl bizi olumsuz etkileyecek olan ciro ve fiyat kaybı olacak. Antalya için geceleri uykularım kaçıyor. Nakit akışımızı bugünden planlamamız lazım. Aldığımız krediler, ertelemelerin ödemeleri 10’uncu ayda başlayacak. Antalya ekonomisinde 25-30 milyar dolar gelir kaybı olacak. Bu günler iyi günlerimiz. Aralıkta bizi sıkıntılı günler bekliyor. Bu fiyatlarla çok iyiye gidemeyiz.”
Pandemi sürecinde yapılan desteklerin devam etmesini isteyen Davut Çetin, merkezi yönetimin yetkilerin bazılarını yerele devretmesi gerektiğini söyledi. Antalya’nın sorunlar ile İstanbul ya da başka illerin sorunlarının aynı olmadığına dikkat çeken ATSO Başkanı Davut Çetin, şöyle devam etti: “Destekler devam etmeli. Antalya’daki sorunla İstanbul’daki sorunlar farklı.
Antalya’da turizm sektöründe farklı destekler yapılmalı. Antalya olarak açmazlarımız da var. İl olarak kendimizi geliştirmeliyiz. Venedik, Roma, Berlin kentleri gibi Antalya’yı anlatamıyoruz. Biraz da bizim hatamız var. Böyle bir il Amerika ya da Avrupa’da olsaydı dünyada bir numaralı destinasyon olurdu. Pandemi ile mücadele ederken, bir taraftan da planlama yapmalıyız. ”
Tanıtım Ajansı para toplayınca 25 milyon dolarını bize versin
Planlı üretim ve yönetim olmadığını vurgulayan Davut Çetin, şehrin iyi yönetilmesi ve planlanması için mutlaka Veri Merkezi kurulmasını istedi. Çetin, şöyle konuştu: “Antalya planlı, kurallı kent haline gelmeli. Hükümetin vereceği destekte büyükşehir, alt belediyeler ve valilik olmalı. Tanıtım Ajansı turizm iyi olduğunda 250 milyon dolar toplayacak. 25 milyon dolarını versin, Antalya olarak destinasyon tanıtımını yapalım. Merkezi yönetimden destinasyon yönetimine geçilmeli. Konaklama vergisi de belediyelere verilmeli. Antalya’da hızlı tren gelmesi için 150 bin imza topladık. Böylece turist 2-3 gün de Kapadokya’yı Pamukkale’yi gezebilecek. Antalya çok hızlı ve hormonlu büyüdü. Yerli ve yabancı için yol haritası bile yok. Tanıtım için bir bütçeye ihtiyacımız var.”
Bentour, Almanca konuşan ülkelerin seyahat acentelerini Antalya’ya getirdi
Almanya’nın Türkiye’ye 31 Ağustos 2020 tarihine kadar uyguladığı seyahat yasağına rağmen Bentour, Almanca konuşan ülkelerdeki seyahat acentelerini Antalya’da ağırladı. Almanya, Avusturya ve İsviçre ile diğer Almanca konuşan ülkelerdeki 30’a yakın seyahat acentesi sahibi ve temsilcisi ile Avrupa’nın tanınmış blogerları kenti gezdi. Bentour Almanya Genel Müdürü Songül Göktaş Rosati, “Cesur bir adım attık. Hiçbir firmanın yapamadığı gerçekleştirdik ve 2020 yılının ilk misafirlerini Türkiye’ye getirdik. Türkiye’ye ilk 500 misafirin ‘hasta sigorta’ bedelini üstlendik. Misafirlerimiz Antalya’da 5 yıldızlı otelden en küçük yıldızlı otel ve pansiyonlara kadar alınan sağlık güvenliğini yerinde gördüler” dedi.
Antalya’da 6 otel ve Kaleiçi’ndeki butik otellerde incelemelerde bulunduklarını anlatan Rosati, şöyle devam etti: “Otellerde incelemelerde bulunan bu acenteler müşteri potansiyeli çok yüksek firmalar. Türkiye’nin pandemiyle ilgili aldığı önlemleri yerinde görünce hayranlıklarını gizleyemediler.”
Rosati, “Türkiye için arz-talep yükseliyor. Ancak seyahat uyarısı kalkmadığı için bekleniliyor. Avrupa’da insanların arzusu Türkiye’ye gelmek. Zaten Türkiye’de her yönüyle hazır. Oteller de sertifikasyonlarını tamamladı” dedi. Rosati, Avrupa’da yaşayan gurbetçilerden de yoğun talep geldiğini ifade etti. Havalimanlarında COVID-19 testi yapılmasının da Türkiye’ye ilgiyi artırdığını söyleyen Rosati, “Almanya’nın 31 Ağustos’tan önce seyahat yasağı uygulamasının kalkacağını düşünüyorum. En iyi senaryoya göre Türkiye’ye Almanca konuşan ülkelerden 1,5 milyon turist geleceğini öngörüyorum. Çünkü Antalya havaalanı ve otellerde alınan önlemler dörtdörtlük. Türkiye’de her yerde dezenfekte var. Ülkemizi sevenler Türkiye’ye çok gelmek istiyor. Avrupa’da İspanya’dan sonra tercih edilen ülkeler arasında ikinci sırada Türkiye yer alıyor.”