Zonguldak’ın Devrek ilçesinde Öğretmenevi’nde sivil toplum kuruluşları (STK) ve sektör temsilcilerine hitap eden Özhaseki, şehirlerin geleceğinin o şehirdeki yerel yöneticilerin ufuklarıyla doğru orantılı olduğunu belirtti.
Bakan Özhaseki, ülkenin bulunduğu coğrafyadaki en büyük zorluklardan birinin depremsellik olduğunu ve son 100 yıldaki depremlerde 130 bin kişinin hayatını kaybettiğini anlatarak, “Şehirlerimizi muntazam, depreme dirençli yapmamız lazım. Evlerimizi rastgele yapmamamız lazım.” dedi.
Geçen yıl 6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli depremlerin “asrın felaketi” olarak nitelendirildiğini anımsatan Özhaseki, bin yıllık Anadolu medeniyetindeki en büyük felaketin yaşandığını, bundan daha büyük bir felaketle Moğol istilasında dahi karşılaşılmadığını dile getirdi.
Özhaseki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, bu felaketi asrın dayanışmasına dönüştürdüklerini vurgulayarak şöyle devam etti:
“Gece gündüz arı gibi çalışıyoruz. Şu anda 300 binden fazla ev yapılıyor. Köy evlerini çelikten yapıyoruz. Şehirlerin merkezlerini, altyapılarını yapıyoruz. Dile kolay her ay 10-15 bin evi de bitirip yine teslim edeceğiz. Emin olun bütün depremzede kardeşlerimiz, sokakta kalanlar evlerine oturuncaya kadar oradayız ve gelmeyeceğiz. Onların işlerini göreceğiz.”
“Gerçek belediyecilik temelinde hizmet var”
Yerelde de kendi misyonlarına sahip yöneticilerin gayretleriyle şehirlerin güzelleştiğine işaret eden Özhaseki, Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan’ın 5 senedir gayret gösterdiğine dikkati çekti.
Bakan Özhaseki, belediyelerin güçleri ve imkanlarının belli olduğuna değinerek, İller Bankasından gelen payların genelde maaşlara, ufak tefek gündelik hizmetlere yetebileceğini kaydetti.
Bu nedenle büyük gayret, el birliği ve birlikteliğin şart olduğuna, belediye başkanlarının bütün dünyasının sorumluluğunu taşıdığı belde olması gerektiğine vurgu yapan Özhaseki, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“20 küsur sene belediye başkanlığı yapmış insanım. Her seçimlerde çıkardım, yaptıklarımı anlatırdım. ‘Önümüzdeki dönemde şunları yapacağım.’ derdim. Vatandaş da oy verirse giderdik, yapardık. Böyle olurdu. Şimdi başka belediyecilik başladı. Algı belediyeciliği, aslı yok. Yapmıyor, yapıyormuş gibi gösteriyor. Hiç çalışmıyor, çalışıyormuş gibi gösteriyor. Adam tatilde iş başındaymış gibi gösteriyorlar.
Geçen seneki İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bütçesinin kentsel dönüşüme ayrılan tarafı 485 milyon, algı operasyonları için ayrılan para 900 milyon lira civarında. Allah sizi ıslah etsin, ne diyeyim ya? Yani sosyal medya ordusuyla, trollerle…
Adam oturuyor, alkışlıyorlar. Kalkıyor, alkışlıyorlar. Yan yatıyor, alkışlıyorlar. Gülüyor, alkışlıyorlar. Ben bunu ilk defa görüyorum Türkiye’de ama gerçek belediyecilik ayrı bir şey. Gerçek belediyecilik temelinde hizmet var. Bizler de hizmet ederiz.