Emekli olmak için başvuruda bulunan pek çok şirket sahibi SGK sürprizi ile karşılaştı. Kendi işyerinde SGK’lı olarak çalışanlar zorunlu olarak Bağ-Kur’a yönlendirilmeye başlandı. Bu durum binlerce patronun emeklilik maaşlarında 2 bin liranın üzerinde azalmaya yol açacak.
Ekim 2008’den önce, çalıştığı şirkette ortak olanlar, AŞ’de kurucu ortak veya yönetim kurulu üyesi, genel müdür olanlar ile limited şirkette ortak olanlar, Bağ-Kur’lu oldukları dönemde ara vermeksizin prim yatırmış olmaları şartıyla SGK’dan emekli olabiliyorlardı. SGK, 24.04.2019 tarih ve E.6285868 Sayı ile yayınladığı 2019/9 nolu genelgesi ile bu uygulamaya son verdi.
Kıdem tazminatının fona dönüştürülmesine ilişkin hazırlıklar şimdilik rafa kaldırılsa da bu kez işçiler yerine, patronların sosyal güvenlik haklarıyla ilgili bir tartışma başladı. Güncel Grup Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Sezer, patronların zorunlu olarak Bağ-Kur’dan emekli edilmesine yönelik düzenlemeyi DÜNYA’ya değerlendirdi.
Halen, kendi nam ve hesabına iş yapan kişiler ile bir şirket ortağı olarak çalışma hayatına devam eden kişiler sosyal güvenlik kuruluşu olarak Bağ-Kur’a tabi olduğunu belirten Sezer, çalışma hayatının gereği olarak hem bir veya birkaç işyerinde ücretli olarak çalışıp hem de bir şirket ortağı olarak çalışma hayatını devam ettiren kişilerin bulunduğunu bildirdi. AŞ’lerde kurucu ortak veya yönetim kurulu üyeleri ile limited şirket ortaklarının hangi sosyal güvenlik kurumuna tabi olacağının net olmadığını dile getiren Sezer, “Bu fiili durum ayrı şirketlerde olabileceği gibi bir AŞ’lerde genel müdür olarak çalışan kişinin kendi çalıştığı şirkete ortak ve yönetim kurulu üyesi olması halinde olduğu gibi, tek bir şirketede olabilir. Yani kişi şirketin hem ortağı hem de çalışanıdır” dedi.
SGK’nın bu konudaki tereddüdü gidermek için 2008 yılı Ekim ayını milat olarak kabul ederek, bu tarihten sonra SSK’lı olarak çalışanların şirkete ortak olmaları halinde, SSK’lı olarak çalışmaya devam etmelerinin önünü açtığını vurguladı. Bu durumda prim ödemelerine ara verilmemesi şartı getirildiğini hatırlatan Sezer, “Bu şartların oluşması halinde kişi Bağ-Kur’lu olması gerekirken istemesi halinde SSK’lı olarak çalışmaya devam edebilecek ve SSK’ dan emekli olabilecektir. Ancak Bağ-Kur’lu olduğu dönem içinde SSK’ya ara vermesi halinde sosyal güvenlik kurumu zorunlu olarak Bağ-Kur’a dönecektir” diye konuştu.
Emeklilik hakkı geriye dönük kaldırıldı
SGK’nın 24 Nisan 2019’da yayınladığı bir genelge ile daha önce SGK’dan emekli olma hakkı tanınan kişilerin artık SGK’lı olamayacağını hükme bağladığını vurgulayan Sezer, “Bu genelge ile birlikte geçmiş dönem kazanılmış haklar yok sayılmıştır” dedi. 2006’da tüm sosyal güvenlik kuruluşlarının tek çatı altında toplandığını hatırlatan Sezer, “Üstelik böyle bir sistemin hem idare hem de çalışanlar açısından daha kolay uygulanabilir ve anlaşılabilir olmasına rağmen hala bu sistem hayata geçirilmemiştir. SGK’mız çalışma hayatında birleştirici olmak yerine, çalışanların kategorilerini belirlemeye çalışılmakta bu da yetmiyormuş gibi kişilerin geçmişten gelen kazanılmış hakları yok sayılmaktadır” şeklinde konuştu.
2008’deki mevzuata göre SGK’den emekli olmak isteyenlerin taleplerinin reddedilerek, dava açma seçeneğinin sunulduğunu söyleyen Sezer, “Üstelik dava süresi boyunca emeklilik işlemleri yapılmıyor” dedi.
5500 yerine 3000 TL emekli maaşı
Durumun gereksiz hukuki ihtilaflara sebep olacağının altını çizen Yılmaz Sezer, “Yanlış uygulama ile devlet ve vatandaş gereksiz yere karşı karşıya getirilmekte ve işyükü artırılmaktadır. Hem Kurum çalışanlarını hem de emeklilik işlemlerini yapan kişileri sıkıntıya sokan bu konunun yetkililer tarafından yeniden değerlendirilerek mevcut hukuksuz uygulamanın bir an evvel değiştirilmesi gerektiğini düşünmekteyiz” ifadelerini kullandı. Sezer, 2008 yılından itibaren SSK’lı olup aynı zamanda şirket ortağı olan kişilerin SSK’ya ara verip vermediklerine bakılmaksızın doğrudan Bağ-Kur’lu olarak işlem gördüklerini söyledi. Öte yandan yürürlükteki mevzuat uyarınca SGK’dan emekli olması gerekirken, Bağ-Kur’dan emekli olacak bir kişinin aylık ücretinde 2 bin liradan fazla fark oluşacağını belirten Yılmaz Sezer, “5 bin 500 liraya kadar SGK’dan maaş alabilecek bir kişi bugün 3 bin-3 bin 500 lira almak zorunda kalıyor. Birçok kişi ise davanın uzun süreceği gerekçesiyle düşü maaşa razı olarak dava açma seçeneğini kullanmıyor” şeklinde konuştu.
UZMAN GÖRÜŞÜ
Emeklilik hakları korunmalı
Doç. Dr. Resul KURT
1.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 4/b bendi kapsamında (Bağ-Kur) sigortalı sayılanların, kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden dolayı, 4/(a) bendi kapsamında (SSK) sigortalı bildirilemeyecekleri düzenlemesi getirilmiştir. Anonim şirketlerin sadece ortağı olup yönetim kurulu üyesi olmayan kişilerin, ortak oldukları anonim şirketlerden 4/a (SSK) kapsamında bildirilmesinde bir sakınca bulunmamaktadır. 2019/09 No’lu SGK genelgesi ile 1.10.2008 öncesinde 4/(a) bendi kapsamında (SSK) sigortalılıklar iptal edilerek bu kişiler 4/b bendi kapsamında (Bağ-Kur) sigortalısı sayılmaktadır.
5510 Sayılı Kanun’un geçici 8’inci maddesinde yer alan 1.10.2008 öncesi Bağ-Kur’a kayıt ve tescil edilmemiş olanların 1.10.2008 öncesi için Bağ-Kur kaydının yapılamayacağı yasada açık bir şekilde düzenlenmiştir.
Bağ-Kur’un 279 Sayılı Genelgesi’ne göre de; “Bağ-Kur’a tabi sigortalılığın başlayacağı tarihte veya daha önceki bir tarihten itibaren diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamında bulunanların bu kuruluşlardaki sigortalılıkları zorunlu veya isteğe bağlı olarak devam ettiği sürece, Bağ-Kur Kanunu kapsamına alınmayacaklardır”.
Ayrıca SGK bu mağduriyetleri arttıracak yeni bir uygulamayı da yürürlüğe koymuştur. Buna göre ortağı olduğu şirketin bir başka şirkette tüzel kişi olarak ortak olması halinde dahi sigortalılık iptal edilmektedir. Örneğin A şirketine hissedar olan ve B şirketi ile ortaklığı bulunmayan bir kişinin B şirketinde 4/a, SSK sigortalısı olarak çalışmaya başlaması durumunda, kişinin ortak olmadığı B şirketindeki sigortalılığı geçersiz sayılmaktadır. Oysa ki, her tüzel kişilik farklıdır, her tüzel kişiliğin ortaklığı farklıdır. Burada yapılması gereken; 1.10.2008 tarihi milat alınarak, bu tarihten sonra kendi şirketlerinde kendilerini 4/a, SSK sigortalısı yapanların bildirimleri iptal edilmeli, 1.10.2008 tarihi öncesinde kendi şirketlerinde SSK sigortalısı olanların emeklilik hakları korunmalıdır. Ayrıca ortağı olduğu şirketin bir başka şirkette tüzel kişi olarak ortak olması halinde 4/a, SSK sigortalılığı kabul edilmelidir.
SSK primleri, Bağ-Kur’a tavandan dönüştürülmeli
Celal ÖZCAN
01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunu’nun 53/2. fıkrası ile getirilen “kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden SSK’lı (4/a) olarak bildirilememe” şeklindeki kuralın SGK tarafından yeterince duyurulamaması ve yine ilgili kişilerce bilinmemesi nedeniyle, pek çok kişi aslında kanunen yasak olmasına rağmen, ortaklık ve yönetim kurulu üyeliği olan AŞ’den veya ortak olduğu Limited Şirkete ait işyerinden SSK’lı (4/a) olarak bildirimleri yapılmış ve primleri ödenmiş olması rağmen, ya uzun yıllar geçtikten sonra ya da emeklilik aşamasında SGK tarafından bu kişilerin hatalı olarak kendilerine ait işyerlerinden SSK’lı bildirildikleri tespit edilerek, SSK sigortalılıkları iptal edilip, geriye dönük Bağ-Kur sigortalısı yapılmaktadır. Zira, sahibi veya ortaklığı olan işyerinden SSK sigortalılığı iptal edilip, Bağ-Kur sigortalılığına dönüştürülen kişiler, SSK statüsünden emekli olamama veya daha düşük maaşla Bağ-Kur’dan emekli olma gibi durumla karşı karşıya kalabilmektedir. Kişilerin bu tür sorunla karşılaşmamak için, SGK’nın konuyla ilgili gerekli duyuru yapması, yıllar sonra sigortalılık iptali yerine, SGK bilgisayar programlarına hatalı sigortalılık bildirimlerini önleyecek şekilde gerekli kontrol sistemi getirilmesi, tavandan ödenmiş SSK primlerinin, Bağ-Kur’a dönüştürülmesi sırasında yine tavandan kabul edilmesi, faydalı olacaktır.