İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Cenk Yaltırak, Silivri açıklarında meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki korku yaratan depremin ardından beklenen büyük Marmara depremine ilişkin Milliyet’e konuştu. İstanbul’un her bölgesinin riskli olduğuna değinen Prof. Dr. Yaltırak, Milliyet aracılığıyla şu uyarı ve görüşleri dile getirdi:
“En önemli parametre zemin, bina ilişkisi. Binanızın çok sağlam, yeni yapılmış olması yetmez. Zeminden gelen deprem dalgası binadan nasıl geçecek, lapa gibi bir zemine istediğin kadar sağlam bina yap. Ataköy, Zeytinburnu hattında adeta kum zemin üzerine binalar yapıldı. Zemini lapa olan bir yerde çok dayanıklı bina yapmanız bir sonuç getirmez.”
“Atatürk ve Sabiha Gökçen havalimanları kaya zeminde kurulan ulaşım merkezleri. İstanbul’da olası büyük deprem göz önüne alınarak, acil durumlara karşı Atatürk Havalimanı’na dokunulmaması gerekir. Atatürk Havalimanı’nda helikopter ve uçakların ineceği pistler, tuvaletler, otoparklar, jeneratörler mevcut. Pistlerin asla ve asla elden çıkarılmaması gerekiyor. Şayet kış aylarında bir deprem olursa sahra hastaneleri, çadırları kuracağınız en elverişli yer Atatürk Havalimanı’dır. Bu alan mevcut haliyle korunarak kentin sigortası olarak düşünülmeli.”
‘Matematiği yok’
“’İstanbul’da büyük depremde 30 bin kişi ölür’ demenin matematiği yok. 17 Ağustos’tan sonra 10 milyon nüfuslu kent 18 milyona çıkmış durumda. Yeni binalar yapıldı ve şehrin içinde yaşayanlar buralara taşındı. Boşalan binalar ise halen ayakta ve içinde insanlar yaşıyor. Haiti’nin başkenti Port au Prince’te deprem oldu. Fayın uzunluğu 100 kilometre, şehre uzaklığı 25 kilometreydi. Sağ doğrultu atımlı depremin büyüklüğü 7.0 olarak kayıtlara geçti. 2 milyonluk şehir olduğu gibi depremden olumsuz etkilenirken, yaklaşık 300 bin kişi yaşamını yitirdi.”
‘Milli güvenlik sorunu’
“Büyük Marmara depreminde ortaya çıkacak asıl tehlike milli güvenlik sorunudur. Türkiye bu deprem fekaletinin altında kalabilir. Askeri alanların mutlaka olduğu gibi korunarak olası felaketlerde sığınma yeri olarak kullanılması gerekiyor. Kıtlık riski de söz konusu olacak. Deprem taburları ne oldu bilmiyoruz. 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra askeri birliklerin büyük kısmı şehrin dışına çıkartıldı. Ancak İstanbul’un içinde büyük deprem sonrası ortaya çıkabilecek asayiş sorunları ve kaosa karşı deprem taburları bulundurulmalı.”
‘Tersine göç başlamalı’
“Tersine göç gerçeği konuşulmalı. Marmara’da ağır sanayi Anadolu’ya taşınmazsa ülkemizde çok ciddi güvenlik riski doğacak. 7.6’lık bir deprem ülkenin ekonomisini yok eder. Sakarya, İzmit, Tekirdağ, Yalova, Bursa ve İstanbul’daki üretim ekonomisine dayanan fabrikaların büyük bölümü Anadolu içlerine taşınmalı.”