Hükümet, şehir hastanelerini “sağlıkta dönüşümün ikinci ayağı” olarak nitelendiriyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bu hastanelerin artık devlet bütçesiyle yapılabileceğini açıkladı.
Hükümet, şehir hastanelerini “sağlıkta dönüşümün ikinci ayağı” olarak nitelendiriyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bu hastanelerin artık devlet bütçesiyle yapılabileceğini açıkladı. Koca’nın açıklaması sonrası, kamu-özel ortaklığıyla yapılan şehir hastanelerinin Sağlık Bakanlığı bütçesindeki payı ve işleyişiyle ilgili eleştiriler yeniden gündeme geldi. Şehir hastaneleriyle ilgili son durumu BBC inceledi.
“Şehir Hastanesi’ni kullandım, çok güzel yapmışlar yıldızlı otel gibi. Yalnız kolay gidilmiyor, 2, 3 minibüs değiştirmek zorunda kalıyorsunuz. Taksiyle gitmek mümkün ama biraz pahalı. Oraya gitmek baya bir külfet gerektirir.”
Mersinli Fethi Özdemir, şehir merkezinden yaklaşık 9 kilometre dışarıya yapılan ve 2017’de hizmete açılan Mersin Şehir Hastanesi’ni “otel gibi” diye tanımlıyor ve “hizmetlerinden memnun kaldığını” anlatıyor.
Ancak hastaneye ulaşımın ve randevu almanın sıkıntılı olduğunu söylüyor.
Mersinli Habibe Ravanoğlu da kapatılan Mersin Devlet Hastanesi’ne eskiden tek minibüsle ulaştıklarını anlatıyor. Ancak, 2 yıl önce ameliyat olduğu Şehir Hastanesi’nde randevu almanın zor olduğunu, ulaşımın çok zaman aldığını ve hastanede birkaç kez kaybolduğunu söylüyor:
1300 yataklı Mersin Şehir Hastanesi’nde, diğer şehir hastanelerinde olduğu gibi koridorlarda görevliler bekliyor ve gideceği yeri bulmaya çalışan hasta ve ziyaretçilere yol gösteriyor.
Mersin’de fikrini sorduğumuz, şehir hastanesini kullanan hastaların çoğu hizmetten memnun. Ancak çoğu kişi ulaşım için harcanan zamandan ve randevu almanın güçlüğünden şikayetçi.
Şehir hastanesi açıldığı için şehir merkezindeki Mersin Devlet Hastanesi ve Kadın, Doğum ve Çocuk Hastanesi kapatıldı. Bu sebeple özel hastane dışında tek seçenek, şehir hastanesi.
Türkiye genelinde bugüne kadar kamu-özel ortaklığıyla 10 şehir hastanesi açıldı. Bu hastanelerin bulunduğu şehirlerdeki birçok devlet hastanesi de, Mersin’deki gibi, kapatıldı.
Yapımı devam eden 8 şehir hastanesinin 2020’de, bir hastanenin de 2021’de açılması planlanıyor.
Sağlık Bakanı Koca: 10 şehir hastanesi genel bütçeyle yapılacak
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 12 Kasım’da Sağlık Bakanlığı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısında, şu an ihale aşamasında olan 10 yeni şehir hastanesinin “genel bütçe kaynaklarıyla” yapılacağını açıkladı:
“Genel bütçe kaynaklarıyla 6 bin 100 yatak kapasiteli 3 şehir hastanesi için proje ihale ilanına çıkılmıştır; genel bütçe kaynaklarıyla, onun altını çiziyorum.”
Sağlık Bakanlığı, komisyonda Bakan Koca’nın yaptığı açıklamayla ilgili sorularımıza yanıt vermedi.
Bunun yerine bizi, Bakan Fahrettin Koca’nın 16 Kasım’da sağlık muhabirlerinin sorularına verdiği yanıta yönlendirdi:
“Belli bir tecrübeye sahip olduğumuz için bundan sonrası için genel bütçeden yapılabilirliğini düşünüp bu tecrübeyle birlikte kendi imkanlarımızla yapmayı planladık.
“İlave 10 hastanenin 3 tanesi için biz geçmiş dönemde 2 aylık zaman diliminde proje ihalelerine çıktık. Ordu, Sakarya ve Sancaktepe. İlave 7 hastane için de önümüzdeki birkaç ay içinde, var olan ihaleleri iptal edip proje ihalelerine çıkmış olacağız.”
Bu değişimin sebebini, şehir hastanelerine yönelik eleştiriler ve kamu-özel ortaklığının maliyetini inceledik.
Bütçe bu haliyle TBMM’de kabul edilirse, 2018’de yüzde 6,6 olan Şehir Hastaneleri’nin Sağlık Bakanlığı bütçesi içindeki payı, 2020’de yüzde 18’e çıkmış olacak.
Bu ödeneğin içinde, Şehir Hastaneleri’ni yapan özel şirketlere ödenen “kullanım bedeli” yani kira ile, hastanelerin içinde verilen hizmetler için ödenen ücret var.
Kira, hastaneyi yapan ortaklara 25 yıl boyunca ödenecek.
Laboratuvar, radyoloji, görüntüleme, fizik tedavi ve kemoterapi gibi hizmetlerin yanı sıra yemek, temizlik, bakım-onarım gibi hizmetler de, bu ödeneğin yaklaşık yarısını oluşturuyor.
Sağlık Bakanı Koca, 2020 bütçesindeki 10,2 milyar TL’nin içinde, kullanım bedelinin yani ödenecek kiranın 5 milyar TL’nin üzerinde olduğunu açıkladı.
Koca, bugüne kadar hizmet bedeli ödenerek alınan kemoterapi ve fizik tedavi hizmetlerinin de bundan sonra devlet tarafından sağlanacağını, yeni yapılan şehir hastanelerinin sözleşmelerine de bu şekilde yansıyacağını söyledi.
Ancak bugüne kadar kamu-özel ortaklığında yapılan şehir hastanelerinin sözleşmelerinde, hizmet bedelinin 5 yıl boyunca ödenmesi, 5 yıl sonra hizmet alımı için yeniden ihaleye çıkılması şartı var.
Mersin Tabip Odası’na göre, Mersin Şehir Hastanesi’nin aylık kira bedeli 11 milyon lira. Her ay güvenlik, temizlik, yemek, laboratuvar, radyoloji gibi hizmetler için ödenen ücret de 30 milyar TL.
Mehmet Antmen, “Bütçeden yüklenici firmaların, uluslararası şirketlerin cebine gidiyor. Aynı firma Toros Devlet Hastanesi’ne de yemek hizmeti veriyor Şehir Hastanesi’ne de. Şehir Hastanesi’ne 13 TL’ye Toros’a 6,5 liraya veriyor” diyor ve Tabip Odası olarak şehir hastanelerinin devlet bütçesiyle yapılacağına yönelik açıklamayı olumlu karşıladıklarını, ancak sağlık hizmetlerinin daha elverişli olması için bunun yeterli olmadığını söylüyor:
“Bugüne kadar yapılmış 9 hastanenin de bir an önce kamulaştırılması lazım, bütün hizmetlerinin kamu eliyle sağlanması gerekir ki, bir yere para aktardığı zaman halkın sağlığı için harcanmış olsun, taşeron firmanın eline gitmesin bu para.”
Yatak sayılarında ne kadar artış oldu?Bugüne kadar 10 şehir hastanesi açıldı.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre bu hastanelerin yatak kapasitesi 13 bin 423.
Ancak bu, Türkiye’de yatak kapasitesinin de aynı sayıda arttığı anlamına gelmiyor.
Artan yatak sayısı 13 binden çok daha az çünkü şehir hastanelerinin açıldığı şehirlerde çoğunlukla devlet hastaneleri ya da Sağlık Bakanlığı’na bağlı ve devlet bütçesiyle hizmet veren başka hastaneler kapandı. Bu hastanelerdeki taşınabilir tıbbi malzemeler ve çalışanlar, şehir hastanelerine taşındı.
Adana’da açılan 1550 yataklı şehir hastanesi hizmet vermeye başladığında, 750 yataklı Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi kapatıldı.
Mersin’de de 1300 yataklı şehir hastanesi açılırken 613 yataklı Devlet Hastanesi ve 306 yataklı Kadın, Doğum ve Çocuk Hastanesi kapandı.
Isparta’da açılan şehir hastanesinin yatak kapasitesi 755, kapatılan Devlet Hastanesi 600 ve Kadın, Doğum ve Çocuk Hastanesi 160.
Yozgat’ta da toplam 1075 yataklı dört devlet hastanesinden biri kapanırken, 475 yataklı şehir hastanesi açıldı.
Kayseri’ye 1607 yataklı şehir hastanesi açıldı. 1489 yataklı Eğitim ve Araştırma Hastanesi de şehir hastanesine taşındı.
Manisa Devlet Hastanesi’nin kardiyoloji, kadın ve çocuk bölümleri, 558 yataklı şehir hastanesine taşındı.
Elazığ’da 1700 yataklı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin bazı bölümleriyle Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi, 1038 yataklı şehir hastanesine taşındı.
1081 yataklı Şehir Hastanesi’nin açıldığı Eskişehir’de Yunus Emre Devlet Hastanesi’nin kardiyoloji, onkoloji, nükleer tıp, radyasyon ve yanık bölümleri Şehir Hastanesi’ne bağlandı.
Bursa’da şehrin 20 kilometre dışına yapılan 1355 yatak kapasiteli şehir hastanesi açıldığında da, şehrin merkezindeki devlet hastanesi, 163 yataklı Zübeyde Hanım doğum evi ve 100 yataklı Turan Akyol göğüs hastalıkları hastanesi kapandı.
Ankara’da açılan 3704 yataklı Bilkent Şehir Hastanesi, şehirdeki birçok hastanenin kapanması ve uzman doktorların buraya kaydırılması sonrası, birçok hastanın tek seçeneği haline geldi. Ankara’da Atatürk Eğitim ve Araştırma, Numune Eğitim Araştırma, Dışkapı Eğitim Araştırma, Yüksek İhtisas Eğitim Araştırma hastaneleri de dahil 13 hastane kapatıldı.