Meteoroloji yetkililerinin “yıllardır geçirdiğimiz en sıcak günler temmuz ayında olacak” açıklamasına neden olan kavurucu sıcaklar Türkiye’yi etkisi altına aldı. Yetkililer vatandaşları, özellikle de yaşlı, çocuk ve kronik kalp rahatsızlığı olanları gün içerisinde dışarıya çıkmamaları konusunda uyarıyor. Bu nedenle dışarıdaki bunaltıcı havadan ve hava kirliliğinin etkilerinden korunmak bu gruptaki vatandaşlar için önem arz ediyor.
Hava kirliliği yaşam kalitesini düşürüyor
Temiz Hava Hakkı Platformu’nun (THHP) Türkiye’nin hava kalitesi karnesini gösteren raporunun beşincisi olan “Kara Rapor 2022” başlıklı rapora göre ise Türkiye’de 2021 yılında 42 binden fazla kişi hava kirliliği nedeniyle hayatını kaybetti.
Hava kirliliğinin kanser, kalp-damar, KOAH gibi hastalıklarla birlikte ruh sağlığı ve uyku düzeninde olumsuzluklara yol açtığına ve Türkiye’nin açık hava kalitesi karnesinin her geçen yıl kötüleştiğine dikkat çeken uzmanlar, iç mekân hava kalitesine de vurgu yapıyor. İç ortamlarda daha fazla zaman geçirilen bu kavurucu sıcak günlerde; evimizin başköşesindeki klimaların sağlıklı ve verimli kullanılması daha da önem kazanıyor.
Daikin Türkiye bu doğrultuda bir bilinçlendirme çalışmasına adım atarak, Uzman Doktor Kamil Cerrahoğlu ile iç ortamlarda ve kavurucu sıcaklarda klima kullanımı ile ilgili tavsiyeleri paylaşıyor. Sıcak hava vücut sıcaklıklarının hızla yükselmesine neden olurken; artan vücut sıcaklığı sonrası klimalı bir iç mekâna girilmesi ile vücut tekrar soğuk havaya maruz kalıyor. Klima nedeniyle oluşan bu sıcaklık değişimi sağlık sorunlarına neden olabiliyor.
Yaz aylarında akciğer enfeksiyonu, lejyonella zatürresi gibi rahatsızlıkların yoğunlaştığına dikkat çeken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Kamil Cerrahoğlu’na göre bu hastalıkları önlemek için en etkili yöntem doğru klimayı doğru şekilde kullanmak. Bu konuda Dr. Cerrahoğlu, “Klimaların soğutucu mod yerine nem alma (damlacık) modunda kullanılmasını öneriyoruz. Buna ek olarak fan hızının; en düşük kademe olan 1. kademede olması, klimadan üflenen havaya direkt maruz kalınmaması açısından büyük önem taşıyor” dedi.
Doğru klima kadar doğru kullanım da önemli
Uzmanlara göre kullanıcılar kapalı ortamlara girdiğinde öncelikle vücut ısısının düşmesini beklemeli ve sonrasında klimayı açmalı. Kullanıcının vücut ısısı ideal derecede olsa bile düşük sıcaklıkta çalıştırılan bir klima hastalıklara neden olabiliyor. Bu nedenle klimayı ideal sıcaklıkta çalıştırmaya özen göstermek gerekiyor. 22°C yaz aylarında klimalar için ideal sıcaklık derecesi olarak gösteriliyor.
Havayı eşit dağıtan klimalar tercih edilmeli
Uzmanların soğuk havaya direkt olarak maruz kalınmamasına yönelik önerileri; havayı iç mekana eşit dağıtma özelliğine sahip klimaların seçilmesinin önemine işaret ediyor. Daikin’in bu konforu sunan klimalarından biri olan Shira Plus klimalar; akıllı göz özelliği ile odaya girildiğini algılayarak çalışmaya başlıyor.
Ayrıca üç boyutlu hava üfleme özelliği sayesinde odanın tüm köşelerine aynı ölçüde ulaşabiliyor ve tek bir alanın aşırı soğuma ya da ısınmasını engelleyebiliyor. Daikin’in yeni piyasaya sürdüğü Stylish klimalar da akıllı termal sensörü sayesinde ortam sıcaklığını algılayıp üfleme sıcaklığını belirleyebiliyor.
Önce oda sıcaklığını belirleyen akıllı termal sensör, sıcak veya soğuk havayı ihtiyaç olan alanlara yönlendiren bir hava akımı düzenine geçmek için havayı oda boyunca eşit olarak dağıtıyor. ‘3 Boyutlu Hava Akımı’ özelliği ise iç ünite kanatlarının otomatik olarak aşağı-yukarı veya sağa-sola hareket edebilmesi ve istenen konumda sabitlenmesi mantığına dayanıyor. Daikin’in üst segment kliması Ururu Sarara’nın ‘Coanda’ etkisi özelliğine de sahip olan Stylish, havayı odanın her yerine hatta en uzak köşelerine kadar eşit olarak dağıtabiliyor ve özel kanatçıklar sayesinde daha iyi bir sıcaklık dağılımı olmasını sağlıyor.