Her şeyin başladığı an ve bulunduğu an arasında sürekli olarak devinerek, değiştiğini söyleyen Sürdürülebilir Eğitim Gelişim ve Mükemmellik Derneği (SEGM) Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Çağlar Çabuk, bu durumun bir şeyin sürdürülebilir olması gerektiğini gösterdiğini söyledi.
‘’Bir şeyi daha iyi nasıl yapabiliriz’’
Derneğin kuruluş motivasyonunun bütüne odaklanmak olduğunu belirten Çabuk, “Tüm canlıların daha iyi bir yaşam koşulu yaratabilmesi için farkındalığa ve yetkinliğe, sürdürülebilir eğitim ve gelişimle ulaşılabilir” dedi. Kurumların, “Bir şeyi daha iyi nasıl yapabiliriz” sorusuna cevap aramaları gerektiğinin altını çizen Çabuk, SEGM’in, farkındalığı ve yetkinliği sağlayacak proje ortamlarını gerçekleştirmek için var olduğunu söyledi.
Mesleki yeterlilik olgusunun, üniversitelerde örgün eğitimle verilmeyen mesleklerin icra edilmesiyle, bir ihtiyacı doğurduğunu da belirten Çabuk, “Ben bir insan yönetimi profesyoneli olarak ne iş yapılırsa yapılsın bir tanımının olması gerektiğini biliyorum” diye konuştu.
Her unvanın başına ‘sürdürülebilirlik’ eklemesi yapılıyor
Her unvanın başına ‘sürdürülebilirlik’ eklemesi yapılıyor Özellikle son yıllarda profesyonellerin unvanlarının başına ‘sürdürülebilirlik’ güncellemesi yaptıklarını söyleyen Çabuk, “Bu unvanlar aslında bir ihtiyacın yansımasıydı. Ve şirketler bu görev unvanlarına yönelik ilanlar yayınlamaya başladılar. Bu nedenle de sürdürülebilirlik unvanının meslekleştirilmesi gerekiyor” dedi.
Birçok kişiye “sürdürülebilirlik uzmanı ne yapar?” sorusunu yönelttiklerini ve herkesten farklı cevaplar aldıklarını söyleyen Çabuk, sürdürülebilirlik uzmanının ne yapması gerektiği üzerinde net bir plan oluşturmak için bir grup gönüllü uzmanla bir araya geldiklerini belirterek şöyle devam etti: “Yaklaşık 1 yıl süren çalışmanın ardından ‘Sürdürülebilirlik Uzmanı (seviye 6) Ulusal Meslek Standardı’ ortaya çıktı.
Hem çalışan niteliğini yükseltmek, hem de…
Bu işi yapan bir uzman bu dokümanı eline aldığında, kılavuz gibi kullanabilir ve eksik noktalarının üzerinde durarak, bulunduğu unvanın karşılığını verebilir.” Standartların yayınlanmasının ardından bu işi yapacak olan profesyonellerin hangi yetkinliklere sahip olması ve neleri yapabilmeleri gerektiği üzerinde çalıştıklarının bilgisini veren Çabuk, “Buradaki amaç, hem çalışan niteliğini yükseltmek, hem de ekosisteme daha nitelikli işler yapacak profesyonellerin yetkinleşmesine katkı sağlamak” dedi.
SEGM ve TSPB ortaklığında bir de sertifika programı geliştirdiklerinin bilgisini veren Çağlar Çabuk, her çalışanın sürdürülebilirlik çalışmalarına katkı verebileceğini belirterek, “BM’nin 17 sürdürülebilir kalkınma amacı doğrultusunda, kurumsal öz değerlendirmelerini yapabilecekler” diye konuştu.
Şirketler operasyonel mükemmelliğe odaklanıyor
“Yeşil dönüşümün bu kadar yoğun konuşulduğu bir konjonktürde, bu yetkinliklere sahip olmayan kişilerin olduğu kuruluşlar geride kalma tehlikesi yaşıyorlar” diyen Çabuk, sürdürülebilirlik meselesinin artık hükümet politikalarına da dahil olduğunu ve özellikle Avrupa Yeşil Mutabakatı ile birlikte Türkiye eylem planı kapsamında da bu gerekliliklerin gözetilmesi gerektiğini söyledi.
Bilgi ve deneyimlerini paylaşacaklar
ISO 500 Sürdürülebilirlik Uyum çalışması kapsamında şirketlerin internet sayfalarında yapılan incelemeler sonucunda, çoğunlukla yönetim kurulunda kadın kotası, kadın istihdamı, toplumsal cinsiyet eşitliği gibi konularda eksiklikler olduğuna şahit olduklarını belirten Çabuk, “Bu da bize şirketlerin daha çok operasyonel mükemmelliğe odaklanmış bir anlayışa sahip olduğunu fark ettiriyor. Örgütlenme özgürlüğü, çalışanların kendilerini ifade edebilecekleri alanların oluşturulması, sürdürülebilirlik üzerine hep birlikte kafa yorabilecekleri ve bunu destekleyecek ortamların sunulması önemli” dedi.
Birlikte Öğrenme Çemberleri Derneğin yeni çalışmalarından birinin “Birlikte Öğrenme Çemberleri” olduğu anlatan Çabuk, “Konuya ilgi duyan uzmanlar bir araya gelerek, bilgi ve deneyimlerini paylaşacaklar. İnovasyon çemberi, kurumsal çeviklik, insan ve kültür yönetimi çemberi gibi…” dedi.