İç savaş nedeniyle 2011 yılından bu yana zor günler geçiren Suriye’de savaş sonrası dönemin hazırlıkları başladı. Özellikle ABD askerlerinin çekilme kararı alması sonrası dünyadaki inşaat, enerji ve altyapı şirketlerinin radarına giren ülkede geçtiğimiz hafta çok önemli bazı gelişmeler de yaşandı. İran Devlet Haber Ajansı’nın geçtiği bir habere göre; İranlı inşaat şirketleri Suriye’nin başkenti Şam’ın kenar mahallelerinde binlerce dairelik apartmanlar inşa etmek için anlaşmaları imzaladı.
İNŞAAT SEKTÖRÜNÜ İHYA EDER
Birleşmiş Milletler tarafından 2018’de açıklanan rapora göre ülkenin yeniden inşası için 250 milyar dolara yakın bir para gerekli. IMF’e göre ise bu rakam 400 milyar dolar ve yüzde 65’i konut sektörüne gidecek. İç savaştan görece daha az etkilenen Şam, Lazkiye, Hama gibi kentler dışında, Suriye’nin geriye kalan tüm şehirlerinde 25 yıl gibi bir zaman dilimini kapsayacak yapılaşma sürecine gidilmesi yüksek bir olasılık. Türkiye, Suriye’nin en önemli iki müttefiki Rusya ve İran’la son dönemde oldukça yakın ilişkiler içinde olmasına rağmen Suriye yönetimi ile problemleri aşabilmiş değil. Mevcut durumda Türk müteahhitlerin Suriye’de çalışması oldukça zor olsa da bölgedeki pasta yıllarca sektörü ayakta tutabilecek güçte.
İRAN’IN TEK ALTERNATİFİ SURİYE
Uzmanlar, Suriye’nin yeniden inşası için şu an için İranlı müteahhitlerle birlikte Rus ve Çin inşaat şirketlerinin bir adım önde olduğu görüşünde. Sektörün önde gelen isimleri arasında konuşulan bir diğer konu ise İranlı inşaat şirketlerinin, Amerika’nın uyguladığı yaptırım sonrası Suriye’den farklı bir alternatif kalmadığı gerçeği. Birleşik Arap Emirlikleri ve diğer Körfez ülkelerinde çalışamadıkları için ağırlığını Suriye’ye veren İranlı müteahhitlerin en büyük korkusu ise dünyada oldukça tecrübe kazanan Türk meslektaşlarının Suriye pazarına girmesi.
TÜRK MÜTEAHHİTLER YURT DIŞINDA OLDUKÇA İDDİALI
Türkiye, uluslararası inşaat sektörü dergisi ENR’ın müteahhitlerin ülkeleri dışındaki faaliyetlerinden elde ettikleri gelirleri esas alarak yayımladığı “Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi” listesinde Çin’in ardından ikinci sırada yer alıyor. Listede bulunan 250 firma arasında 46 Türk şirketinin adı bulunuyor ve pazar payları her geçen gün artıyor. Türk müteahhitleri özellikle Libya ve Irak’ta bozulan istikrar sonrası bazı aksaklıklar yaşasa da yeniden kurulmaya çalışılan ilişkilerle bu pazarların yeniden kazanılması amaçlanıyor.