İBB’nin İstanbullulara kazandırdığı tarihi mekânlara geri dönecek olursak, bazı mekânları sizler için derledik.
YEREBATAN SARNICI!
1500 yıllık Yerebatan Sarnıcı, tarihinin en kapsamlı restorasyonunun ardından yeniden ziyarete açıldı. Yaklaşık 1.5 milyon ziyaretçi ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı müzeler arasında en çok ziyaret edilen müze olan Yerebatan Sarnıcı, “arkeolojik restorasyon” ilkesiyle koruma altına alındı.
Restorasyonla olası İstanbul depremine karşı güçlendirilen Yerebatan Sarnıcı’nda güçlendirme çalışmaları kapsamında yeni bir gergi sistemi oluşturuldu. Sarnıç üzerinde yük ve tehlike oluşturan mevcut betonarme yürüyüş yolu kaldırıldı; yerine yapının kimliğiyle uyumlu, modüler ve daha hafif bir yürüyüş yolu platformu hazırlandı. Sergiler, çağdaş sanat gösterileri, dinletiler ve buluşmalarla bir kültür mekânı olarak dünya sanatına kapı aralayan Yerebatan Sarnıcı Müzesi’nin ilk sergisi “Daha Derine” de açılış etkinliği olarak ziyaretçilerle buluştu.
CENDERE SANAT
Özgün durumunu büyük oranda koruyarak günümüze ulaşan az sayıdaki İstanbul sanayi yapılarından biri olan Cendere Su Pompa İstasyonu, uygulanan restorasyon çalışmalarının ardından yeni bir yaşam alanı olarak İstanbullulara kapılarını açtı. Hamidiye Suları adını taşıyan ve II. Açılışa özel “Akışın Tanığı” sergisiyle çağdaş sanat dünyasına alan açan Cendere Sanat Müzesi; kütüphanesiyle, atölye alanlarıyla ev sahipliği yaptığı etkinliklere devam ediyor.
KADIKÖY İSKELESİ
Kadıköy İskelesi’nde yeni bir dönem başladı. İskelede bilgiye ve kültüre açılan kapının yeni adresi, 480 metrekarelik geniş alanı ve 170 kişilik kapasitesiyle gün içerisinde yolu Kadıköy’den geçen herkesi ağırlamaya hazır hale getirilen Kadıköy İskelesi Kütüphanesi oldu. 6000 eserlik dermesinde güncel bir seçkiye yer veren kütüphane; edebiyat, sanat, tarih, kent araştırmaları, felsefe ve mimarlık ve tasarım kitapları öne çıkıyor.
BEŞİKTAŞ İSKELE KÜTÜPHANESİ
Tarihi ve mimari öneminin yanı sıra İstanbulluların buluşma duraklarından biri olarak da kent hafızasında yerini alan Beşiktaş İskelesi, İBB Miras’ın restorasyon ve yeniden işlevlendirme çalışmalarıyla yeni bir yaşam alanına dönüştü. Çeşitli yayınevlerinin güncel seçkilerine yer verilen kitap-kafenin üç bin eserlik dermesinde farklı disiplinlerden eserler yer alıyor. Beşiktaş İskelesi; çeşitli söyleşilere, yazar-okur buluşmalarına, müzik dinletilerine ve çeşitli etkinliklere de ev sahipliği yapıyor.
TARİHİ MODA İSKELESİ KAPILARINI AÇTI
İstanbul’un en eski iskelelerinden olan ve Kadıköy’le özdeşleşen Moda İskelesi; zengin kitap seçkisi sunan kütüphanesi, açık hava çalışma alanları, terası, ev sahipliği yaptığı kültür sanat etkinlikleri ve Vapur Kafe’siyle İstanbulluları ağırlamaya devam ediyor.
CASA BOTTER SANAT MERKEZİ
İstanbul’un ilk Art Nouveau yapısı Botter Apartmanı, artık “Casa Botter Sanat ve Tasarım Merkezi”…
Açılış etkinliği olarak zemin katında “Düşler, Hakikâtler” sergisini İstanbullularla buluşturan Botter Apartmanı’nın birinci katı ise Cumhuriyetin 100. Yıl coşkusunun nabzını tutacak çalışma alanlarına ev sahipliği yapıyor.
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan 123 yıllık tanıklığının içinde İstanbul’un “ilk”lerini saklayan Botter Apartmanı, saray mimarı olarak tanınan, İtalyan Raimondo D’Aronco’nun imzasını taşıyor. Dönemin padişahı II. Abdülhamit’in isteği üzerine sarayın resmi terzisi Jean Botter için 1900-1901 yıllarında inşa edilen, I. Derece Korunması Gereken Kültür Varlığı statüsündeki apartman, şehrin “ilk modaevi” olan Botter Modaevi’ne de ev sahipliği yapmasıyla öne çıkıyor.
TAŞ MEKTEP
Büyükada Kadıyoran Caddesi üzerinde konumlanan Taş Mektep, Sultan Abdülaziz Dönemi’nde, 1870-1880 yılları arasında İskenderiye Başpiskoposu Sofronios tarafından inşa ettirildi. “Sofronios Köşkü” ya da “Eski Mektep” olarak da bilinen yapı, 1922 yılında belediye tarafından satın alınarak okul işleviyle kullanılmaya başlandı. İlk adı “Köprülü Mehmet Paşa Numune Mektebi” olan okul, daha sonra “Büyükada İlkokulu” ismini aldı. 1967 yılından itibaren kullanım dışı kalan kâgir yapı, zamanla kaderine terk edilmişti. Kapsamlı restorasyon sürecine alınan Taş Mektep, artık kültür-sanat odaklı bir yapı.
HALİÇ KIYILARI ÇAĞDAŞ SANATLA BULUŞUYOR!
18. yüzyıl İstanbul sivil mimarisinin en özgün örneklerini sunan Fener Evleri’ni, çağdaş sanat galerileriyle yeniden şehre kazandırıldı. Haliç Sanat 1, Haliç Sanat 2 ve Haliç Sanat 3 olarak adlandırılan Fener Evleri’nde restorasyon sürecini tamamlayan İBB Miras, ilgili yapıları modern sanat mekânları olarak tasarladı.
Artİstanbul Feshane olarak dönüştürülen tarihi Feshane, Haliç Sanat ile bütünleşerek bölgenin kültürel altyapısının güçlenmesine katkıda bulunuyor.
‘GÜLHANE SANAT’
Gülhane Parkı Sarnıcı, koruma altına alındı. Erken Bizans döneminden günümüze miras kalan yapı, binlerce yıllık kent hafızası ile geleceğin hayallerini buluşturan “Gülhane Sanat” olarak İstanbullulara açıldı. Sarnıcın iç mekânları, gerektiğinde söyleşiler, dinletiler gibi farklı etkinliklere ev sahipliği yapacak düzenlemelerle kültür sanat dünyasına açıldı.