Yaklaşık 150 yıllık olan Beymelek taş evler, bölgedeki göçebelikten yerleşik yaşama geçişin ilk yapıları. 2013 yılında dönemin Beymelek Belediye Başkanı Osman Güngör öncülüğünde, BAKA’nın desteğiyle hazırlanan bir projeyle turizme kazandırılmıştı. Özellikle son 3 yıldır Beymelek taş evler, batı Avrupalı ve Rus turistlerin ilgi odağı oldu. Beymelek taş evler, aynı zamanda Türk edebiyatının ilk köy romanı olan Nabizade Nazım’ın eseri olan Karabibik’in yazıldığı yer olarak da biliniyor.
Sabah erken saatlerde Antalya’nın turizm merkezleri olan Side, Belek, Kundu, Konyaaltı ve Kemer’den yola çıkan Avrupalı turistler, kahvaltı yapmadan Beymelek taş evlere geliyor. Doğanın içinde, denizden 400 metre yüksekliğinde 20 çeşit köy ürünün bulunduğu sofrada köy kahvaltısı yapan turistler, müthiş bir doğanın içinde gezinti yapıyor ve hayvanlarla oynuyor. Bol bol doğanın içinde fotoğraf çektiren turistler, ardından Demre’deki antik kentleri gezmek, tekneyle Kekova turuna çıkmak için taş evlerden ayrılıyor.
Rehberler Yaşar Yıldırım ve Soner Soncul, “Bugün Hollandalı, Polonyalı ve Belçikalı bir grupla geldik. Sürekli olarak batı Avrupalı gruplarla Beymelek taş evlere geliyoruz. Çok farklı bir turizm destinasyonu. Ortam çok güzel. Türk ve Osmanlı mimarisini yansıtan yapılar. Taş mimarisinin özgün örnekleri. Kısacası antik bir yer. Lezzetler doğal. Hele siyez buğdayından yapılan Türk pişisine Avrupalı turistler bayılıyor. Avrupalı konuklarımız burada mutlu bir gün geçiriyor. Çoğu da daha sonra bağımsız olarak buraya tatile geliyor. Bir gün önce verdiğimiz infoda burayı anlatıyoruz. Sabah burada kahvaltı yapmak için, 3 saat aç olarak yolculuk yapıyorlar. Buradaki lezzetleri tattıktan sonra, ’üç saat açılığa değdi’ diyorlar” diye konuştu.