Terekenin tespiti davası, mirasçılardan birinin veya hepsinin talebi üzerine mahkemece yada Sulh Hukuk Mahkemesi hakimi tarafından, terekeye konu malların ve hakların devlet eliyle korunması için gerekli bütün önlemlerin re’sen alınmasını ifade etmektedir.
Terekeye konu mallar ve haklar üzerinde alınacak olan tüm bu önlemler Medeni Kanunu’unda öngörülen hallerde ve vasiyetnamenin açılması, terekeye konu mal ve hakların tespiti, söz konusu mal ve hakların yönetimi ve esasen terekenin mühürlenmesi işlemlerini kapsamaktadır.
Tereke üzerinde mirasçıların haklarını korumak maksadı ile alınan tüm bu önlemler, daha sonra terekeden tahsil edilmek üzere devlet tarafından karşılanmaktadır. Fakat bu önlemlerin mirasçıların herhangi bir talebi olmaksızın mahkemece re’sen alınması halinde masraflar devlet tarafından ödenir ve daha sonra terekeden herhangi bir talepte bulunulmaz.
Terekenin Tespiti Davası Neden Açılır?
Mirasçılardan her biri, terekedeki hakların korunmasını isteyebilir. Sağlanan korumadan mirasçıların hepsi yararlanır. Bir mirasçı ödemeden aciz hâlinde ise, mirasın açılması üzerine diğer mirasçılar, haklarının korunması için gerekli önlemlerin gecikmeksizin alınmasını sulh mahkemesinden isteyebilirler.
Terekenin tespiti davası, yasal mirasçıların, atanmış mirasçıların yada vasiyet alacaklılarının yani kısaca tereke üzerinde hak sahibi olan mirasçılardan birini tereke üzerinden alacak iddiasında bulunması halinde, terekeye konu mal ve hakların tespit edilmesi maksadı ile açılmaktadır. Bu anlamda terekenin tespiti davası özetle terekeye konu menkul-gayrimenkul mal varlığının mahkemece tespit edilmesi maksadı ile açılır. Zira bu tespit miras paylaşımı noktasında esas alınacağından dolayı mirasçıların herhangi bir hak kaybına uğramaması bakımından elzemdir.
Terekenin Tespiti İşlemi Nasıl Yapılır?
Terekenin tespiti işlemi, miras bırakanın üzerine kayıtlı taşınmaz ve taşınır malların bilgilerinin devletin yetkili kurumlarından talep edilmesi, örneğin şayet varsa miras bırakanın banka hesapların incelenmesi ve tüm bunların dışında mirasçıların terekeye dahil taşınmaz ve taşınır malların bulunduğu yönünde iddialarıdır. Mahkemece resmi kayıtlarla beraber mirasçıların bu yöndeki iddialarını da titizlikle inceler, miras bırakanın borç ve alacaklarını tespit eder ve gerektiğinde bilirkişi yardımına başvurur. Netice itibariyle terekenin toplam değeri belirlenir.
Terekenin Tespiti Davası Nerede Açılır?
Terekenin tespiti davası bakımından görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemeleridir. Anılan dava bakımından yetkili mahkeme ise miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesidir.
Terekenin Tespiti Davasında Harç
Terekenin tespiti davasında ödenecek harç, davaya konu değerler üzerinden hesaplanmak üzere binde 3,96 olacaktır. Zira terekenin tahrir ve tespiti ile mirasın taksimi, tasfiyesi ve idaresinde, dava harcı bunların konusunu teşkil eden değerler üzerinden alınmaktadır. (Binde. 3,96) Miras idaresinde ise her sene ve kesirler için harç alınmaktadır.
Terekenin Tespiti Davası Ne Kadar Sürer?
Terekenin tespiti davasının ne kadar süreceği davanın açıldığı adliye ve mahkemenin yoğunluğuna göre değişmektedir. Dolayısı ile bu hususta herhangi bir süre garanti edilememektedir. Fakat bilinmelidir ki mahkeme yoğunluğunun yanı sıra temelsiz ve hukuki dayanaktan yoksun şekilde açılan davalar ve terekeye dair yürütülen işlemler davanın gereksiz yere uzamasına sebep olabilmektedir.
Miras Ortaklığı Nedir?
Miras ortaklığı, birden çok mirasçı bulunması hâlinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklığı ifade etmektedir. Bu anlamda mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf etme hakkına sahiptirler.
Terekeye Temsilci Nasıl Atanır?
Mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh hukuk mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir. Miras ortaklığına atanan bu kişi tereke temsilcisi olarak adlandırılır. Bu anlamda mahkeme esasen mirasçıların birlikte karar alamamaları yada terekeyi yönetememeleri durumunda temsilci atanmasına karar vermektedir.
Mirasçılar Tereke Borçlarından Sorumlu mudur?
Mirasçılar, tereke borçlarından müteselsilen sorumludurlar. Müteselsil sorumluluk tereke alacaklıların her birinin alacağın tahsili maksadı ile mirasçılardan her birine başvurabilmesi sonucu doğurmaktadır. Bu anlamda mirasçıların ödedikleri miktarı kendi içlerinde rücu etme hakları saklıdır. Nitekim ana ve baba veya büyük ana ve büyük baba ile birlikte yaşayan ve emeklerini veya gelirlerini aileye özgüleyen ergin çocuklar ile torunlara verilecek uygun miktardaki tazminat, bu yüzden terekenin borç ödemeden acze düşmemesi kaydıyla tereke borcu sayılacaktır.
Tenkis Davası Nedir?
Kanun koyucu, miras paylaşımı hususunda miras bırakanın özgür iradesi ile terekeye konu mallar üzerinde tasarruf etmesine, belirli sınırları aşmaması dahilinde izin vermiştir. Bu sınırlar dahilinde miras bırakan terekeye konu mallar üzerinde tasarruf etme yetkisine sahiptir. Nitekim miras bırakan vasiyetname, miras sözleşmesi gibi ölüme bağlı tasarrufları yapmak sureti ile ölümünden sonra terekenin paylaşımına ilişkin olarak bazı hususları belirleyebilir. Miras bırakanın malları üzerinde tasarruf hakkı esasen yasal mirasçıları lehine olarak ve onlarında hakları düşünülmek suretiyle, miras bırakanın ölümünden sonra yapmış olduğu tasarruflar nedeniyle yoksulluğa düşmemeleri bakımından saklı pay oranları ve saklı pay mirasçıları belirlenmiştir. Kural olarak miras bırakan yasal mirasçılarının saklı paylarını aşmayan her türlü tasarrufta bulunmakta özgürdür. İşte miras bırakanın, saklı pay mirasçılarının; saklı pay oranlarını ihlal eden düzeyde olan tasarruflarının onun ölümünden sonra iptal edilmesine ilişkin olarak açılan davaya tenkis davası denir.
Miras Sebebiyle İstihkak Davası Nedir?
Miras, sebebi ile istihkak davası miras hukukuna ait bağımsız bir dava hakkını ifade etmektedir. Bu dava bir eda davasıdır. Miras sebebi ile istihkak davası, üstün hak sahibi mirasçının, mirasa ilişkin haklarının tesisini sağlamak maksadı ile terekenin tamamı veya bir kısmını elinde bulunduranlara karşı açtığı bir eda davasını ifade etmektedir.