Kovid-19 salgınının 2’nci yıl dönümüne doğru gidilirken, en çok ticari emlak sektöründe belirsizliklerin yok olabileceğiyle ilgili görüşler gündeme geliyor. Şu anki şartlar kapsamında, Kovid-19 salgını, artan enflasyon ve borsalardaki volatilite 2021’de hızlanan ve önemli oranda sermaye artışına tanık olan emlak piyasasına benzersiz fırsatlar sağlıyor.
Şu anki ortamda belirsizlikler bulunsa da elverişli koşullar da yer alıyor. Geçmiş zamanlarda da ticari gayrimenkullerin enflasyona karşı koruma sağladığının altı çiziliyor.
Aynı zamanda hisse odaklı yatırımcılar da portföylerini emlaklarıyla çeşitlendirmeyi istemekte. Bunun yanı sıra para politikaları ekonomide büyümeye destek oluyor.
Peki ticari gayrimenkul sektörünü neler bekliyor? İşte 2022’de ticari emlak piyasasını yönlendirmesi beklenen 6 trend…
1. Sermaye ve erişilebilir krediler bu sene de büyümeye destek olacak
Emlak sektörüne hakim olanlar için pek çok sinyal, ticari gayrimenkulleri güçlü bir senenin beklediğini gösteriyor. Keredilerin ve talebin erişilebilir olmasıyla, Preqin ticari gayrimenkul fonlarının, Ekim’in ortalarında 152,2 milyar dolar yatırım aldığına dikkat çekildi. Bu yatırımların büyüme fırsatlarında değerlendirileceği belirtliyor. Ticari gayrimenkul yatırımlarnın, 2022 yılında salgından önceki seviyeleri aşabileceği açıklandı.
2. İkincil pazarlar, önde gelen kentlerden fazla performans sergileyecek
En hızlı büyüme sergileyen pazarlar genelde, istihdam olanaklarının fazla olduğu ve bu sebeple talebin de çok olduğu kentler oluyor. Bu şartlara sahip olmayan pazarlarsa bu koşulların bulunmadığı şehirlerde görülüyor. Fakat son senelerde ilginin New York gibi büyük kentlerden daha küçük kentlere yöneldi. Bu sene de uzaktan çalışma uygulamalarının sürmesiyle, daha küçük kentlere veya banliyölere olan ilgi sürecek.
3. Emlakta yükseliş seyri sürecek
2021’de çok aileli konutlar yüksek bir performans sergiledi ve senenin üçüncü çeyreğinde 179 milyar dolar yatırım gerçekleştirildi. Özellikle de müstakil evlerde düşük arz ve fiyat rekabeti etkisini gösterdi. Bu sene yatırımcılar piyasada yüksek miktarda arzı takip edecek, buna karşın yüksek performansın da sürmesi öngörülüyor. ABD’de hibrit çalışma modelinin yaygın hale gelmesi özellikle de banliyö bölgelerinde talebin yüksek olacağının sinyalini veriyor. Maaş büyümesi de kiralarda yükselişe ve sektörün büyümesine de neden olabilir.
4. Ofisler değişecek ancak kapanmayacak
Uzaktan çalışmanın yaygın hale gelmesine karşın, fiziki ofisler sona ermiş değil. Fakat ofis sektöründe bir dönüşümün gerçekleşeceği öngörülüyor.
Ofis sektörü son senelerin en düşük talebiyle karşılaşsa da yatırımcılar bu sene sektörde istikrarın tesis edildiğine ve kiraların yükseldiğine tanık olabilir. Uzaktan çalışmaların, haftanın belirli günleri ofise gidilen hibrit çalışma modeli haline gelmesi ve çalışanların tercihleri iş verenleri daha uygun maliyete sahip konumlara yönlendiriyor. Bunun yanı sıra iş verenler çekici olanaklar sağlayan ve esneklik imkanı sunan alanlara yöneliyor.
5. Emlak teknolojisi (protek) şirketlerinin popülerliği artıyor
Yakın zamanda ticari gayrimenkul yöneticileriyle Deloitte Center for Financial Services’in gerçekleştirdiği bir anket çalışmasında, katılımcıların dörtte üçü şirketlerinin bu sene emlak teknolojisi şirketleriyle işbirliği oluşturmayı veya bu şirketlere yatırımda bulunmayı planladığının altını çizdi.
Emlak teknolojisiyle ilgili olan talep 2021′ damga vurmuşken, emlak teknolojisi şirketlerinin rekor rakamlarda yatırım aldığı görüldü. Crunchbase verilerine göre emlak teknolojisi (proptek) şirketleri 2021 yılında neredeyse 21 milyar dolar yatırıma ulaştı. Emlak teknolojisi şirketleri tarafından, ev geliştirme yazılımları, emlak yönetimi ve gömülü finans alanlarında online çözümler sağladı.
6. İnşaat maliyetlerindeki yükseliş, mevcut varlıklara yararlı olacak
Finansgündemcom’da yer alan habere göre; geçen sene boyunca istihdam sorunları, tedarik zincirlerindeki problemler ve ekonomik büyüme gibi durumlar enflasyonu son 30 senenin en yükseğine ulaştırdı.
Ticari gayrimenkullerde etkiler büyük oranda yeni yapılan inşaatlarda kaydedildi. İnşaat malzemelerinin fiyatları, projelerin maliyetlerinde de önemli oranda artışları getirdi. Bu enflasyonel baskıların inşaat maliyetlerine yansımalarının devam etmesi öngörülüyor. Sonuçta da mevcut yönelmesiyle yararlı çıkacak.