Meclis Adalet Komisyonu’nda görüşülen Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun teklifi ile tüketici uyuşmazlıklarında açılacak davalarda arabuluculuk şartının getirilmesine ilişkin düzenlemeye Tüketici Örgütleri Federasyonu’ndan (TÖF) eleştiri geldi.
TÖF Başkanı Fuat Engin, tüketici uyuşmazlıklarında arabuluculuğun zaten sorunlu olan tüketicinin korunması hususunda içinden çıkılmaz daha büyük sorunlar yaratacağını belirterek, hali hazırda tüketici lehine olan mevcut yasal olanaklarında ortadan kalkmasına neden olacağını kaydetti.
Engin, tüketici işleminde güçsüz olan tüketici tarafın korunmasının anayasal bir hak olduğunu ve Anayasa’nın 172. maddesi gereği Devletin tüketiciyi korumak ve koruyucu tedbirleri almak zorunda olduğunu kaydetti. Engin, “Tüketici uyuşmazlıklarında arabuluculuğu önermek, hak aramanın sürüncemeye bırakılması ve tüketici konumunda olan halkın güçlülerin eline teslim edilmesi demek olacaktır. Tüketici hukukunun temel yaklaşımı hukuka aykırı tüketici işlemi yapanın ‘cesaretini kıracak’ önlemleri almaktır. Yani uyuşmazlığın doğmasını engellemektir. Aksi takdirde hiçbir çözüm gerçekte tüketici lehine olmayacaktır” dedi.
Telefon yerine salatalık göndereni anlamamız mı bekleniyor?
Tüketici hukukunun kendine özel muhakeme yolları belirlenmiş, neredeyse tamamı emredici hükümlerden oluşan karma bir hukuk dalı olduğunu kaydeden Engin, şu değerlendirmeyi yaptı: “Tüketici işlemlerinde arabuluculuk şartına ilişkin sisteminin getirilmesindeki kamu yararını anlayabilmek mümkün değildir. Tüketicinin en temel haklarından olan zararının tazmin edilme hakkı arabuluculuk ile birlikte büyük bir tehdit altındadır. Arabuluculuğun tanımında ifade edildiği üzere hukuka aykırı işlem yapan tarafla tüketicinin ne şekilde birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim kuracakları merak konusudur. Örneğin, Tüketici ve tüketici temsilcisi olarak; televizyon reklamlarına güvenerek telefon sipariş eden kişiye, telefon yerine telefon kutusunun içine salatalık koyarak gönderen kişiyi anlamamız mı beklenilmektedir?”
Tüketici mahkemelerinde görülen davalarda, tüketici uyuşmazlıklarına ilişkin sorunların alenen ortaya çıktığını ve sorunların kaynağının rahatlıkla tespit edildiğini kaydeden Engin, tüketici uyuşmazlıklarında yapılması gerekenleri “Tüketicilerin evrensel haklarını göz önüne alınarak bu hakların korunması yönünde önlemler alınması, denetimlerin artırılması, cezaların caydırıcı hale getirilmesi, halk sağlığını ve güvenliğini tehdit edecek şekilde üretim veya uygulama yapanların teşhir edilmesi ve faaliyetlerinin yasaklanması, tüketici mahkemelerinin mevcut yapılarının güçlendirilmesi ve sayılarının artırılması” olarak sıraladı.