TÜİK araştırması, yalıtım eksikliği nedeniyle ısınamamanın ülkemizde en çok karşılaşılan konut ve çevre sorunu olduğunu gösteriyor. Yalıtım eksikliği nedeniyle Türkiye’de her 3 kişiden birinin evinde ısınmadığını, her 3 konuttan birinde çatı sızdırması ve nem sorunları yaşandığını belirten ERYAP Grup CEO’su Emrullah Eruslu, “TÜİK çalışmasına göre yurttaşlarımızın yüzde 20’si ısınma maliyetlerini karşılayamıyor. Bu sorunların nedeni yalıtım eksikliği ve standartların altında yalıtım uygulamaları. Standartlara uygun yalıtım uygulamaları ısınma ve çatı sızdırması gibi sorunlara kesin çözüm üretmenin de ötesinde, 2-3 yıllık bir sürede kendini amorti eder” dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2022 Yoksulluk ve Yaşam Koşulları Araştırması ve 2023 yılı yoksulluk oranları çalışması, yalıtım eksikliğinin hem hane halkının bütçelerine hem de ülke ekonomisine ve çevreye olumsuz etkilerini bir kez daha gözler önüne serdi. Çalışma sonuçlarına göre yalıtım eksikliği nedeniyle Türkiye’de her 3 kişiden biri ısınamıyor, her 3 konuttan birinde nem sorunu yaşanıyor. Yalıtım eksikliği nedeniyle ısınamama, en çok karşılaşılan konut ve çevre sorununu oluşturuyor.
Yalıtım sektörünün yüzde 100 yerli sermayeli tek Türk markası Bonus Yalıtım’ı bünyesinde barındıran Eryap Grup’un CEO’su Emrullah Eruslu, TÜİK çalışmasına göre yurttaşlarımızın yüzde 20’sinin ısınma maliyetlerini karşılayamadığını vurgulayarak, “Bu sorunların temel nedeni ne yazık ki yalıtım eksikliği ve gereken standartların çok altında yapılan yanlış yalıtım uygulamaları. Öte yandan binalarda sonradan uygulanabilen ısı yalıtımı, çatılarda ve cephelerde nem ve su yalıtımı, bu sorunlara kesin çözüm getirir. Standartlara uygun yalıtım uygulamalarıyla ısınma ve çatı sızdırması gibi sorunların aile bütçeleri ve ülke ekonomisine getirdiği yüklerin ve çevresel etkilerin önüne geçmek mümkündür ve doğru yalıtım, sağladığı tasarruf değerleriyle 2-3 yıllık bir sürede kendini amorti eder” dedi.
Her 3 Kişiden Biri Isınamıyor, Her 5 Kişiden Biri Maliyeti Karşılayamıyor
TÜİK çalışması sonuçlarına göre kurumsal olmayan nüfusun yüzde 32,6’sının konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu yaşadığını belirten Emrullah Eruslu, “Ülkemizdeki bina stoğunun yüzde 80’i enerji verimliliği ile ilgili yasal düzenleme kapsamının dışında kalıyor. Yalıtımsız binaların yanı sıra, ülkemiz genelinde yalıtım malzemeleri 3-5 cm aralıklarında kullanılırken, benzer iklim kuşağındaki ülkelerde kullanım 15-20 cm aralığında gerçekleşiyor. Yalıtım uygulamaları ne yazık ki var olan standartların çok altında olabiliyor. Yalıtımda daha kalın plakalar tercih etmek, inşaat maliyetlerinde önemli bir artışa neden olmazken, ısınma maliyetlerinde önemli tasarruf sağlıyor. Bir örnek vermek gerekirse, sektörümüzün en modern tesisi olan Bonus Yalıtım Hendek Sakarya tesislerimizde üretimini gerçekleştirdiğimiz Bonus Taş Yünü ürünümüzle yalıtım uygulaması doğru yapılmış bir binada enerji tasarruf oranı, yüzde 60’a kadar çıkabiliyor. Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları Standardı TS 825 revizyonu bu noktada büyük önem taşıyor, öte yandan standartlara ve yönetmeliklere uyumun yanı sıra, bu konularda toplumsal farkındalığın önemi de bir daha öne çıkıyor” dedi.
Ülke Ekonomisine 12 – 15 Milyar Dolara Varabilen Yük ve Çevreye Olumsuz Etki
Eryap Grup’un CEO’su Emrullah Eruslu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin 2022 yılında 100 milyar dolar olarak gerçekleşen enerji ithalatında 2023 yılında bir miktar düşüş kaydedilse de düzenli bir şekilde yıllık 70-80 milyar dolarlar düzeyinde enerji ithal ediyoruz ve ülkemizde enerjinin yaklaşık üçte biri binalarda tüketiliyor. Net ithalatçısı olduğumuz enerjinin önemli bir kısmını binalarda kışın ısınmak, yazın da serinlemek için tüketiyoruz, ancak bina stoğunun yüzde 80’ni enerji verimliliği ile ilgili yasal düzenleme kapsamının dışında kalıyor. Ciddi enerji kayıpları yaşanıyor, çevreye daha fazla sera gazı salınıyor. Yalıtımsız ya da yalıtımı doğru yapılmamış binalardaki enerji kayıplarının ulusal ekonomiye yükü, yıllık 12 ila 15 milyar dolar düzeyine ulaşabiliyor. Öte yandan bina kaynaklı karbon salımlarında yüzde 60’a varan oranda azalmayı mümkün kılan ısı yalıtımı çevre sürdürülebilirliği açısından da değer üretiyor. Enerji verimliliği konusunda çok önemli bir düzenleme oluşturan ‘Neredeyse Sıfır Enerji Bina (nSEB)’ konsepti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 2022 yılında yürürlüğe alındı. Neredeyse Sıfır Enerji Bina (nSEB) kavramı, yenilenebilir enerji ile desteklenmenin yanı sıra, en yüksek enerji verimli binaları tanımlıyor. Yenilenebilir enerjinin katkısının yanı sıra, yüksek enerji performansı bir binayı nSEB yapan ana belirleyici faktör olarak öne çıkıyor. Doğru ısı yalıtımı uygulaması burada büyük önem taşıyor. Bunun yanı sıra, 2023 yılında çok önemli bir gelişme olarak, Cumhurbaşkanlığı kararıyla bazı kamu binaları için belirlenen enerji tasarruf hedefi 2030 yılına kadar yüzde 15’ten yüzde 30’a çıkarıldı. Esasen sadece kamu binaları için değil tüm binaları kapsayacak çözümlere ihtiyaç var, çünkü enerji israfımız gelişmiş ülkeler ile mukayese edildiğinde 3 ila 5 kat daha fazla ve kaynaklarımızı böyle hoyratça kullanmamalıyız. Enerji limitlerimizi ve U değerlerimizi bir an önce, Enerji Verimliliği Strateji Belgesi’nde de tanımlandığı üzere gelişmiş ülkeler seviyesine getirmek ve nSEB dönüşümünü benimsemek, ülke ekonomisine büyük katkıların yanı sıra aile bütçelerinde de hissedilir iyileşme sağlayacaktır.”
Her 3 Çatıdan Biri Sızdırıyor
TÜİK çalışması sonuçlarına göre kurumsal olmayan nüfusun yüzde 32’sinin de sızdıran çatı ve nemli duvarlar gibi sorunlarla karşılaştığını ifade eden Emrullah Eruslu, “Eğimli ve dik çatılarda kullanım ihtiyaçları için tasarlanan ve ileri teknoloji ile üretilen Bonus membran ürünlerimiz gibi uygun yalıtım ürünleriyle bina çatılarında su yalıtımı da sonradan yapılabilen bir yalıtım türüdür. Su yalıtımı binanın güvenliğini sağlamasının yanı sıra, insan sağlığına ve yaşam konforuna olumsuz etki edebilecek bakteri ve küf oluşumlarının engellenmesi açısından da önemlidir. Öte yandan su yalıtımı konusunda da standartlara ve yönetmeliklere tam uyum ve toplumsal farkındalık büyük önem taşıyor” dedi.