Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, yaklaşık 3 milyon 600 bin yapı için imar barışı başvurusu yapıldığını açıkladı. CHP Milletvekili Murat Emir, ülkede 20 milyon civarında yapının olduğuna dikkat çekerek, “Bu olağanüstü bir rakam demek ki devlet uyumuş” dedi. Şehir Plancıları Odası Genel Sekreteri Ayhan Erdoğan, “Rakam, ülkedeki yaklaşık her beş yapıdan birinin, yasalara, yönetmeliklere ve plan kararlarına aykırı olarak inşa edildiğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Kurum verdiği yanıta göre “08 Haziran 2018–15 Ağustos 2019 tarihleri arasında en çok Yapı Kayıt Belgesi başvurusu yapılan iller sırasıyla; İstanbul, İzmir, Muğla, Antalya, Ankara, Konya, Bursa, Mersin, Kocaeli, Aydın ve en çok belge alınan iller ise sırasıyla; İzmir, İstanbul, Muğla, Antalya, Konya, Bursa, Aydın, Mersin olarak gerçekleşmiştir.”
BirGün’den Rıfat Kırcı’nın haberine göre başvuru sayısının büyüklüğünün altını çizen Emir, “Türkiye’de 20 milyon civarında yapı olduğu göz önüne alındığında imar barışı için toplam 3 milyon 600 bin yapı için başvuru yapılmış olması olağanüstü bir rakamdır. Demek ki devlet uyumuş, yönetmelikler kağıt üzerinde kalmış ve kaçak yapılaşma bu seviyeye gelmiş. Başvurular ayrıntılı bir şekilde incelenebilse, başvuruların olasıdır ki büyük oranda imar rantçıları tarafından yapıldığı ortaya çıkacaktır” dedi.
“Kaçak yapılaşma özendiriliyor”
İmar barışının amacından saptığı, kaçak yapılaşmayı ve kamu arazilerinin işgallerini özendirdiğini vurgulayan Emir, “İmar Barışı için “31 Aralık 2017’den önce inşa edilen yapıları kapsıyor” dense de yasayı suistimal edenler gece gündüz kaçak inşaat yaptığı ve 3 milyon 600 binlik başvuru rakamına böylelikle ulaşıldığı anlaşılmaktadır” dedi.
“Aftan vazgeçilmeli”
Şehir Plancıları Odası Genel Sekreteri Ayhan Erdoğan ise şunları söyledi: “Rakam, ülkedeki yaklaşık her beş yapıdan birinin, yasalara, yönetmeliklere ve plan kararlarına aykırı olarak inşa edildiğini gösteriyor. Kurumların görevlerini yerine getirmediği, denetim süreçlerinin işletilmediğini görüyoruz.
Vatandaşlar, planın iki kat öngördüğü yere beş katlı bina inşa edip, bir sonraki imar affını bekler hale geliyor. Denetimler işletilmediği için her imar affında yararlanan bina sayısı artıyor. Tüm kurumların bu tablodan ders çıkarması gerekiyor. Ne olursa olsun kente, ekosisteme ve topluma ihanet anlamına gelen imar affından vazgeçilmeli.”