Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, ITF’ye katılmak üzere geldiği Almanya’da, Kovid-19 salgını nedeniyle yaklaşık 2 yıl dünyanın kilitlendiğini anımsatarak, burada en çok etkilenen sektörlerin de ulaştırma ve lojistik olduğunu bildirdi.
Buradan çıkarılacak derslerin olduğuna dikkati çeken Karaismailoğlu, Kovid-19 salgını sonrasında dünyada dijitalleşme, yeni trendler, üretimdeki lojistik maliyetlerin düşürülmesi, yeşil enerji, sıfır emisyon gibi yeni gelişmelerin gündeme gelmeye başladığını anlattı.
Kovid-19 salgınının etkileri azalırken, savaşların ortaya çıkmasının lojistik sektörünü etkilemeye devam ettiğini dile getiren Karaismailoğlu, “Bizler de bunları tedbir olarak görerek, ülkemizin geleceğini tasarlıyoruz. Bu amaçla 2053 Ulaştırma ve Lojistik Master Planımızı açıkladık. Burada 198 milyar dolarlık ulaştırma altyapısı hamlesini planladık.” diye konuştu.
Bakan Karaismailoğlu, son yıllarda Türkiye’de demir yolunda büyük bir atılım yapıldığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
Buradaki kapasiteyi artırmak bizim için çok önemli. O yüzden orta koridor üzerindeki yatırımlarımızı planladık ve bu yatırımları hayata geçiriyoruz, bir taraftan da savaştan etkilenen kuzey koridordaki kapasitesinin yüzde 30’unu ülkemiz üzerinden orta koridora alma çalışmalarımız var.”
Demir yolu yatırımları, kara yollarındaki eksikleri tamamlamak, lojistik hareketliliği artırmak, ihracat hacminin artırılması hedefine hazırlıklı olmak, gümrüklerdeki bekleme sürelerini azaltmak gibi amaçlarla bu toplantıların faydalı olduğuna işaret eden Karaismailoğlu, komşularla ve koridorlar üzerindeki ülkelerle iş birliğinin artırılması ve lojistiğin hızlandırılması açısından da bu tarz etkinliğin önemli olduğuna vurgu yaptı.
Ulaştırmanın ekonominin dinamik sektörü olduğunu hatırlatan Karaismailoğlu, “Ne kadar güçlü ulaştırma altyapınız olursa ekonomi, üretim, istihdam, ticaret onun üzerinde şekilleniyor. Sanayide de böyle. Yaptığımız yatırımların, ekonomik değerine baktığımızda, bir bölgeye bir birim yatırım yaptığımızda bunun üretime etkisinin 10 birim olarak geri döndüğünü görüyoruz. Son 20 yılda yaptığımız 172 milyar dolarlık yatırımın, ülkemize olan 1 trilyon dolara yakın üretime katkısının karşılığı bunlar. O yüzden uluslararası firmalar, Türkiye’de yatırım için planlar yapıyorlar. Biz de ulaştırmada, güçlü altyapı üzerinde yatırımlarımızı artırarak devam ettireceğiz.” ifadelerini kullandı.
Bakan Karaismailoğlu, son 20 yılda yapılan yatırımlar hakkında bilgi vererek bu yatırımların artarak devam edeceğini söyledi.
“Dünya ölçeğindeki en büyük projeler 2-3-4 yılda tamamlandı”
YİD projelerinin, altyapı açığının kısa sürede kapatılması amacıyla yapıldığını dile getiren Karaismailoğlu, 20 yılda yapılan 172 milyar dolarlık yatırımın 37,5 milyar dolarının YİD modeliyle hayata geçirildiğini, dünya ölçeğindeki en büyük projelerin 2-3-4 yılda tamamlandığını, yıllarca bitmeyen projelere dönüşmediğini kaydetti.
YİD projelerini eleştirenlere Antalya-Alanya ihalesi daveti
Bakan Adil Karaismailoğlu, YİD modeli sayesinde İstanbul Havalimanı, Osmangazi Köprüsü, İstanbul-İzmir Otoyolu, Ankara-Niğde Otoyolu gibi devasa projelerin kısa sürede bitirildiğini belirterek, “Bir tarafta 17 senede bitmeyen Bolu Dağı Tüneli bir tarafta 4 yıl gibi kısa sürede biten Çanakkale Köprüsü. Bunları karşılaştırdığınızda işin ne kadar avantajlı ve ülkenin yararına, ne kadar gerekli olduğunu görebiliyorsunuz. Ramazan Bayramı süresince Osmangazi Köprüsü’nü 290 bin araç kullandı. Bunun olmadığını düşünün, oradaki zaman, yakıt kayıpları.” ifadelerini kullandı.
Yakın zamanda Antalya-Alanya Otoyolu ihalesine çıkılacağını belirten Karaismailoğlu, “Bunu eleştirenler, bu ihaleye girsinler, en ekonomik teklifi versinler ve ihaleyi alıp, yapsınlar. Bu projelerin ekonomik fizibilitelerinde hiçbir sıkıntı yoktur, bunlar kamuya açık ihalelerdir. Burada yarış sonucunda kamu açısından en uygun teklifi veren firma, ihaleyi alır ve işletme süresi boyunca da işleterek, devlete devredecektir. Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 4 yıl sonra devletin olacak.” değerlendirmesinde bulundu.
Karaismailoğlu, Almanya’da düzenlenen ITF toplantılarında, son 20 yılda yapılan devasa projeleri bütün ülkelerin dikkatlice izlediğini bildirerek, diğer ülkelerin söz konusu projeleri yakından takip ettiğini söyledi.
Türkiye’nin YİD projelerindeki başarılarının diğer ülkeler tarafından bilindiğini anlatan Karaismailoğlu, bu projelerle ilgili Türkiye’nin bilgi ve tecrübelerden yararlanmak isteyen ülkelerle istişarelerde bulunduklarını kaydetti.
Atatürk Havalimanı konusuna da değinen Bakan Karaismailoğlu, ülkenin ulaşım ihtiyacını karşılamakla görevli olduklarını anımsatarak, Atatürk Havalimanı’nın bu kapasiteyi karşılamaması nedeniyle Türkiye’nin iddialı bir sürece girdiğini bildirdi.
Hem dünyada transit merkezi olmak hem de havacılık sektöründe dünyanın öncülerin olmak için planlanarak İstanbul Havalimanı’nın yapıldığını anlatan Karaismailoğlu, gelecek 100 yılı planlayan ülke olarak 75 milyon metrekarelik alana, devletin kasasından bir kuruş çıkmadan 10 milyar avroluk yatırım yapıldığını, burada 200 bin kişilik istihdam sağlandığını ve 26 milyar avroluk gelirin kira olarak devlete kalacağını anlattı.
Bakan Karaismailoğlu, Atatürk Havalimanı’nın doğu-batı pistinin acil durumlar için açık kalacağını, kuzey-güney pistinin ise Millet Bahçesi olarak İstanbullulara hizmet vereceğini sözlerine ekledi.