Ürdün’ün başkenti Amman’ın 33 kilometre güneybatısındaki Madaba kentinde bir mağaradan dönüştürülen “Mrah Salameh” (Mirah Selame) isimli restoran, ziyaretçilerine geçmiş ile bugünü bir arada yaşama imkanı tanıyor.
Almanya’da jeofizik alanında yüksek lisans yapan George Haddadin (69) Ürdün’de bedevilerin geniş mekanlar için kullandıkları “mrah” kelimesinden esinlenerek evlerinin bahçesinde keşfettiği ve restorana çevirdiği mağaralar silsilesine babasının ismini de kullanarak “Mrah Salameh” (Selame’nin Yeri) adını verdi.
Haddadin’in mozaikleriyle ünlü Madaba kentindeki evlerinin bahçesinde 2008 yılında başladığı kazı çalışması, 2018’de her biri binlerce yıllık geçmişi olan 5 mağarayı keşfetmesiyle sonuçlandı. Keşfettiği bu medeniyet tarihi hazinesini ulusal müzeye dönüştürme çabaları sonuçsuz kalan Haddadin, burayı hem babasının ismini yaşatacak hem de yurt içinden ve dışından gelen ziyaretçilerin uğrak noktası olacak bir mekana dönüştürmeye karar verdi.
MAĞARA, TARİHİ DOKUSUNA UYGUN ŞEKİLDE DİZAYN EDİLDİ
Mağara-restoranın iç dizaynı ve estetiği, kayaya oyulmuş bir yapı gibi değil de usta ellerden çıkmış bir mühendislik eseri gibi durmasını sağlıyor.
Mağaranın tarihi dokusunun korunmasına azami özen gösteren Haddadin, ziyaretçilerin, kayaların nasıl oyulduğunu görme fırsatı bulmaları için mağaranın zeminini güvenli camla kapladığını ifade etti.
ZAMANDA YOLCULUK
Haddadin, Kretase (Tebeşir Dönemi) dönemine tarihlenen mağaralardan birinin 3 bin 200 yıl öncesine ait bir havuz olduğunu, bunun yanında Orta Doğu bölgesinin ve Kartacalıların baş tanrısı olan Baal’a (fırtına ve yağmur tanrısı) ait bir figürün, onun yanında da 10 bin yıl önce kuruyan bir şelalenin bulunduğunu aktardı.
Keşfettiği 5 mağaranın 850 metrekarelik bir alanı kapladığını dile getiren Haddadin, “Kadim medeniyetleri gün yüzüne çıkarmak için Mağaralar Mahallesi olarak adlandırılan bu bölgenin tamamındaki eserleri restore etmeyi istiyorum.” dedi.
“Burası, ateşin kullanıma girdiği zamanlardan başlayıp milattan sonra 745 yılında bölgede yaşanan depreme kadar süren 27 bin yıl içinde gelişen bir uygarlık eseri. Her uygarlık bir eser bırakmış. Burası buna tanıklık ediyor. Mağaradaki mevcut kalıntılar Moablılar, Nabatiler ve Gassanilerin yaşadığı dönemlere tarihleniyor.” diyen Haddadin, Ürdün ve genel olarak bölgenin jeopolitik konumundan ötürü medeniyet ve kültürel miras konusunda bir cehalet söz konusu olduğunu vurguladı.
DÜNYANIN HER YERİNDEN ZİYARETÇİ GELİYOR
Mrah Salameh’e Avrupa, Latin Amerika, ABD, Endonezya ve Türkiye’den ziyaretçi geldiğine işaret eden Haddadin, “Öyle sanıyorum ki burası, 27 bin yıllık geçmişi olan ve pek çok medeniyete ev sahipliği yapan tek mekan. Çünkü tarihi yerlerin çoğu genelde tek bir medeniyete tanıklık eder.” diye konuştu.