Koronavirüsten en fazla etkilenen sektörlerin başında turizm sektörü geliyor.Salgın nedeniyle getirilen tedbir ve yasaklarla birlikte her yıl milyonlarca turiste ev sahipliği yapan gözde tatil bölgeleri adeta sessizliğe büründü.
2020 yazı için önceden plan yaparak erken rezervasyonla tatilini satın alanlar ise iptal için bir bir acentaları arıyor.
Mayısın ortasında normalleşmenin başlamasıyla haziranda hareketin yeniden başlayabileceğini öngören sektör temsilcileri ilk etapta tercihen büyük otellerin yerine küçük ve yeni konsept otellerin satılacağını tahmin ederken, yurt dışından ilk misafirlerin ise Rusya ve Doğu Avrupa ülkelerinden olacağını belirtiyor.
Koronavirüsün turizme etkileri ve salgın sonrasına ilişkin beklentilere yönelik yenisafak.com’a konuşan Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Genel Başkanı Firuz Bağlıkaya, tatil planı yapan vatandaşlara çağrıda bulunuyor.
30 MİLYAR LİRALIK GERİ ÖDEME
Koronavirüs salgınından en olumsuz etkilenen sektörün şüphesiz turizm olduğuna vurgu yapan Bağlıkaya, bu süreçte özellikle seyahat acentalarının rezervasyon iptalleri dalgasını göğüslemek durumunda kaldığını belirterek, ”Koronavirüs nedeniyle ilk etapta yurt dışı turlara yönelik iptal talepleri alan seyahat acentalarımız, salgının yaygınlaşması ve ülkemizde de görülmeye başlamasıyla birlikte yurt içi turlarda da çok sayıda iptal talebiyle karşılaştılar.
Seyahat acentalarımız kanunlar çerçevesinde tüketicilerin taleplerine yanıt vermekle birlikte bu derece yoğun ve nakit akışını bozacak düzeyde gelen iptal talepleri nedeniyle ciddi zorluklar yaşıyorlar. Tüketicilerden gelen ani iptal talepleri nedeniyle havayolu ve otellere yapılan ödemeleri geri almakta zorlanan seyahat acentaları bu süreci doğru bir şekilde yönetmek için çalışıyorlar. Satın alınan tüm tatil seyahatlerinin bedellerinin geri ödenmesi durumunda 25-30 milyar TL’nin üzerinde bir para seyahat acentelerinden çıkacak.” dedi.
Şu an için turizm hareketlerinin tamamen durmuş durumda olduğunu da belirten Bağlıkaya, mayıs ve haziran aylarına ilişkin rezervasyon iptalleri de dikkate alındığında yılın ilk yarısını kaybetmiş durumda olduklarını belirtti.
EN KÖTÜ SENARYO!
Koronavirüs salgını nedeniyle ağustos ayında her şey normale dönerse en iyimser tahminle Türkiye’nin yüzde 50 civarında kayıp yaşayacağını dile getiren Bağlıkaya, Ocak-Şubat 2020 döneminde gelen toplam 3,5 milyon ziyaretçiyi bu rakamdan çıkardığımızda sadece 2020 yılının ilk 6 ayındaki yabancı ziyaretçi kaybımız 14.5 milyonun üzerinde. Turizm sektörü açısından en kötü senaryo ise yılın tamamen kaybedilmesi olacaktır.” dedi.
HAZİRAN İÇİN UMUDUMUZ VAR’
Turizm sezonun ne zaman açılacağına ilişkin öngörülerini de paylaşan Bağlıkaya şu şekilde konuştu;
”Nihayetinde sağlık her şeyin başında geliyor. Salgının ne zaman biteceğini bilmiyoruz. Temennimiz bu krizin bir an önce bitmesi, insanların sağlığına kavuşması. Ülkemizin tüm sınır kapıları ya kapalı ya da kontrollü bir şekilde ülkemize giriş-çıkış yapılabiliyor. Türkiye’nin hava trafiği tamamen durmuş durumda. 2020’ye ilişkin sektörümüzün durumu Koronavirüsü salgınının kontrol altına alınmasına ve hayatın normal akışına dönmesine bağlı. TÜRSAB olarak Sağlık Bakanlığı’nın yürüttüğü süreci yakından takip ediyoruz.
Mayısın ortasında hayat normalleşmeye başlar ise haziranda insanlar seyahat eder gibi bir umudumuz var.
Türkiye’nin yüksek sezonu haziran temmuz ve ağustos ayları. Bu ayları kaçırırsak, iç turizmde hareketlilik yaşasak bile 2020 sezonunu yaşanmamış sayacağız. Çünkü iç turizm hareketi Türkiye’deki tesisleri doldurmaya yeterli bir kapasite oluşturmayacaktır. Dolayısıyla ümidimiz haziran sonuna kadar salgının kontrol altına alınmış olması yönünde.”
İLK ETAPTA RUSLAR GELECEK
Koronavirüs krizi bittikten sonra iç turizm hareketlerinin büyük bir ihtimalle 1 ay ile 45 gün içerisinde tekrar başlama eğilimde olacağını ve İlk etapta tercihen büyük otellerin yerine küçük ve yeni konsept otellerin öncelikli satılacağını düşündüğünü dile getiren Bağlıkaya, ”İnsanlar bir müddet kalabalığa, büyük otellere gitmeyi tercih etmeyeceklerdir. Salgın sona ermiş olursa Ramazan Bayramı, iç seyahat hareketlerini artıracaktır. Ancak bayram döneminde insanlar otelden çok akraba ziyaretlerine ağırlık verecektir. Otellere gidenler ise daha küçük ölçekli otelleri tercih edeceklerdir. Yurt dışından ülkemize gelecek misafirlerimize yönelik taleplere bakıldığında salgının sona ermesinin ardından yurt dışı pazarlarımız açısından 45 gün ile 60 gün sonrasında sezon başlayacaktır diye tahmin ediyoruz.
İlk etapta Rusya ve Doğu Avrupa ülkelerinden gelen misafirlerimizin ülkemize geleceğini düşünüyoruz.
Ardından sezon yavaş yavaş başlayacaktır. Avrupalılar ise yine en geç dönecek olan kesim olacak diye düşünüyorum.” dedi.
‘İPTAL ETME, ÖTELE’ ÇAĞRISI
Rezervasyon iptallerine ilişkin de konuşan Bağlıkaya, TÜRSAB olarak ilk etapta sistemde yaşanan tıkanmayı aşmak adına tüketicilere yönelik ‘Tatilinden Vazgeçme, Ertele’ kampanyasını başlattıklarını aktarırken, ”Kasım, aralık, ocak, şubat aylarında yapılan ön rezervasyonlar maalesef tamamen kaybedildi. Yeni bir rezervasyon yok ama hazirandan sonraki dönemle ilgili iptallerde düşüş var. Haziran sonrası için insanlar umutlu ve bu sürecin ardından tatile çok ihtiyacı olacak. Herkese tavsiyemiz rezervasyonları panik halinde iptal etmemeleri. . Sonuçta mayıs, haziran olmasa da ağustos ya da eylül aylarında tatillere çıkılacak. Eğer haziran sonuna kadar süreç toparlanırsa, bu sene sezon yurt içi açısından bakıldığında kasım ayının sonuna kadar uzayabilir. Beni tavsiyem panikle hazirandaki tatillerini iptal etmesinler. İptal etmemelerini tatillerini ötelememelerini istiyoruz hayallerinizden vazgeçmeyin öteleyin.” diye konuştu.
FİYAT ARTIŞI BEKLENMİYOR
Yeni sezonda fiyatlarda bir değişiklik olup olmayacağına ilişkin soru üzerine ise Bağlıkaya, ”Bu konuda arz talep dengesi önemli. Ben çok fazla fiyat farkı olacağını tahmin etmiyorum. Zaten erken rezervasyonu yapmış ve iptal etmemiş tüketici için hiçbir sıkıntı yok. Ben paket tur fiyatlarında bir artış beklemiyorum.” dedi.
YAZIN OKUL OLURSA TATİL İMKANI KALMAZ
Yazın eğitim kararına ilişkin ise okullarla ilgili sürecin kendilerini de yakından ilgilendirdiğini kaydeden Bağlıkaya, yazın okulların olmasının yerli turistlerin seyahat etmesinde önemli bir engel oluşturacağını vurgulayarak şöyle konuştu; ”Buna nasıl bir formül bulunur bilemiyorum ama yazın tatil başladığında bir de okullar açık olursa zaten tatile gitmelerinin imkanı da kalmaz. Her şey bittikten sonra temmuz ve ağustosta okul olursa sonrası için yapacak bir şey kalmaz. Turizmcinin umudu tatillerin yerli turist için düzenleneceği yönünde. Bu konuda devletimizin alacağı kararlar önemli.”