Ocak ayının ortalarından itibaren başlayarak Şubat ayına kadar devam eden yağmurlar ve yaklaşık 5-6 günlük kar yağışı da barajlardaki su seviyesinin yükselmesini sağladı. Özellikle İstanbul’daki korkutan baraj doluluk oranları yağışların etkisiyle ikiye katladı.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 2021 Yılı Ocak Ayı Alansal Yağış Raporu’na göre, yağışlarda normaline göre yüzde 43 ve 2020 yılı Ocak ayı yağışlarına göre yüzde 53 artış meydana geldi. Türkiye’de kurak geçen ayların ardından gelen yağışlar Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün kuraklık haritasına da yansıdı. Kasım-Aralık ve Ocak aylarını kapsayan analize göre olağanüstü kurak yerlerin büyük oranda azaldığı görüldü.
Yağışlar Trakya, Kuzey Ege, Çanakkale, Balıkesir, Kütahya, Kayseri ve Hatay çevrelerinde normallerine göre yüzde 100’den fazla arttı. Balıkesir, Çanakkale, Edirne, Hatay, Kırklareli, Osmaniye ve Tekirdağ normallerinin iki katından fazla yağış aldı. Öte yandan; Ocak ayı il yağışlarında Amasya, Ardahan, Artvin, Bayburt, Erzurum, Gümüşhane, Iğdır, Kars, Samsun ve Trabzon normallerinin altında yağış aldı.
Marmara’da son 40 yılın en yüksek ikinci Ocak ayı yağışı
Bölge bölge değerlendirildiğinde de; Marmara Bölgesi’nin aldığı yağışlarda, normalin ve 2020 yılı Ocak ayı yağışlarına göre yüzde 100’den fazla artış gerçekleşti. Bölge son 40 yılın en yüksek ikinci Ocak ayı yağışını aldı.
Ege Bölgesi’nde yağışlarda normaline göre yüzde 64, 2020 yılı Ocak ayı yağışlarına göre yüzde 100’den fazla artış gerçekleşti. Akdeniz Bölgesi’nde yağışlarda normaline göre yüzde 39, 2020 yılı Ocak ayı yağışlarına göre yüzde 26 artış yaşandı. İç Anadolu’da, yağışlarda normaline göre yüzde 37, 2020 yılı Ocak ayı yağışlarına göre yüzde 41 artış gerçekleşti.
Karadeniz’de yağışlarda normaline yüzde 7, 2020 yılı Ocak ayı yağışlarına göre yüzde 3 artış gerçekleşti. Doğu Anadolu’da yağışlarda normaline göre yüzde 38, 2020 yılı Ocak ayı yağışlarına göre yüzde 87 artış görüldü.
Güneydoğu Anadolu’da yağışlarda normaline göre yüzde 25, 2020 yılı Ocak ayı yağışlarına göre yüzde 33 artış gerçekleşti. Alınan yağışlarla birlikte Ocak ayı alansal yağış haritasında İzmir, Muğla, Antalya, Osmaniye ve Hatay’ın aşırı yağış aldığı görülüyor.
NTV Meteoroloji Editörü Dilek Çalışkan, ocak ayında alınan yağışlarla birlikte yurt genelinin şiddetli kuraklıktan normale döndüğünü söyledi. Çalışkan, ”Özellikle Marmara ve Ege Bölgesi’nde Aralık ayının sonuna kadar şiddetli kuraklık vardı. Ancak iki bölge de Ocak ayında alınan yağışlarla normal seviyelerine döndü” açıklamasını yaptı.
‘Çok şiddetli kuraklıktan kendini kurtaran Hatay, nemli duruma bile düşmüş durumda’
İki haritaya kıyasla en dikkat çeken yerin Hatay olduğunu söyleyen Çalışkan, ”Çok şiddetli kuraklıktan kendini kurtaran Hatay, nemli duruma bile düşmüş durumda” dedi. Çalışkan; aşırı kuraklık riskinden çıkan Hatay ile beraber Kayseri, İzmir, Kilis ve Antalya’nın da nemli duruma geçtiğini söyledi.
Öte yandan Kastamonu, Çorum, Amasya, Kırşehir ve Bolu’da şiddetli kuraklık devam ediyor.
‘15 gün boyunca yurt genelinde herhangi bir yağış beklenmiyor, kurak geçecek’
Çalışkan, özellikle önümüzdeki 2 hafta herhangi bir sistem görünmediğini de sözlerine ekledi. Çalışkan, ”15 gün boyunca yurt genelinde herhangi bir yağış beklenmiyor, kurak geçecek” dedi.
‘Ocak ayına kadar El nino’dan etkilendik, şimdi de La lina dönemindeyiz’
Kandilli Rasathanesi Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Adil Tek de, ülke genelinde 6 aylık periyotta ortalama ve ortalamaların üzerinde yağış beklediklerini, sadece Mart ayında Ege’deki yağışların ortalamaların altında kalacağını tahmin ettiklerini belirtti. Tek, ocak ayının ortalarından bu yana alınan yağışlarla kuraklığın izlerinin kapanmaya başladığını da sözlerine ekledi.
Pasifik’teki sıcaklık değişimleri olan El nino ve La lina Türkiye’nin iklimine etki edenler arasında yer alıyor. Tek, ”El nino dönemlerinde çoğunlukla kurak bir dönem yaşıyoruz La lina dönemlerinde de yağışlarımız genellikle ortalamaların üzerine çıkıyor. Ocak ayına kadar El nino’dan etkilendik. Şimdi de La lina dönemindeyiz. Ve tüm bunlara baktığımızda yağışlar, normal ve normal üzerinde seyredeceği görünüyor” dedi.
‘2020 yılında kuraklığı çok konuştuk ama aynı yılın ilk 6 ayı oldukça yağışlıydı’
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğanay Tolunay’a göre de Ocak ayında alınan yağışlarla birlikte yurt genelinde kuraklık tehlikesi geçti demek yanlış. Sağlam bir değerlendirmenin yapılması için yıl geneline bakılması gerektiğini söyleyen Tolunay, 2020 yılını örnek verdi.
Tolunay, ”2020 yılında kuraklığı çok konuştuk ama aynı yılın ilk 6 ayı oldukça yağışlıydı ve bu yağışlar mevsim normallerinin üzerinde olan yağışlardı. Ancak son 6 ayına baktığımızda da bir azalma görüyoruz. Zaten bizim için kritik olan da son 6 aydı. Temmuz ve Aralık’taki yağışlar uzun yıllar ortalamalarına göre yüzde 50 kadar azaldı” dedi.
2020’nin son 6 ayında kurak ve aşırı sıcak geçen günlerin etkilerinden de bahseden Tolunay, ”Kuraklıkla beraber sıcaklıklar da çok yüksek seyrettiğinde hem yeterli suya ulaşamıyoruz hem de yüksek sıcaklıklarda depolarda, göllerde biriken sular buharlaşıyor. Tüm bunlar birleşince de çok fazla su kaybı yaşanıyor ve biz de tam da bu durumu yaşadık” açıklamasını yaptı.
‘Kuraklığın etkisiyle Muğla’da sazlık yangınlarıyla karşılaştık’
Aşırı sıcakların etkisiyle çok fazla orman yangını ile karşılaştığımızı da sözlerine ekleyen Tolunay; Hatay, Adana ve Muğla’yı örnek vererek şu ifadeleri kullandı:
”Adana Hatay’a baktığımızda çok sıcak ve kurak olduğunu ve özellikle de bu dönemlerde sıcaklık rekorlarının kırıldığını görüyoruz. Yine kuraklığın etkisiyle Muğla’da sazlık yangınlarıyla karşılaştık. Kasım ayında da bitkilerin büyümesini tamamlaması gerekiyordu, bu olmadı. İstanbul özelinde Aralık ayında ağaçların tekrar yapraklandığını gördük. Hatta İstanbul’da ilk kar yağdığında bunlar dondu, sonra sıcaklıklar arttı yeniden çicek açtı bu bitkiler.”
‘Ekim-Kasım ekim ayıdır, yağışların olmaması ve sıcaklıkların yüksek gitmesi nedeniyle çiftçiler tohumları atsa da bunlar çimlenmedi’
Kuraklıklığın ve sıcaklığın tarıma olan etkisine de değinen Tolunay, ”Özellikle Ekim-Kasım tahıl ürünlerinin ekildiği aylardır. Ancak yağışların olmaması ve sıcaklıkların yüksek gitmesi nedeniyle çiftçiler tohumları atsa da bunlar çimlenmedi. Ardından 2021’in başında özellikle Akdeniz ve Ege’de şiddetli yağışların etkisiyle tarım alanlarına ve seralara zarar verdiğini gördük. Tüm bunlara baktığımızda da meteorolojik parametrelerde sapmalar, uzun yıllara oranda sıcaklık farklılıklarının olduğunu görüyoruz” açıklamasını yaptı.
‘2020 yılı Türkiye özelinde en sıcak üçüncü yıl oldu’
Tolunay, ”Son 20-30 yıllık döneme bakıp değerlendirdiğimizde sıcaklıkların devamlı arttığını görüyoruz, 2020 yılı bugüne kadar ki Türkiye özelinde en sıcak 3. yıl olarak gerçekleşti. Tüm bunlar doğada yaşıyan canlıları etkiliyor” diyerek sözlerine son verdi.