İnşaatlarda kullanıma yönelik getirilen zorunlulukların, yeniliklerin aynı zamanda inşaat maliyetlerini yükselttiğine dikkat çeken Mamak İnşaat Müteahhitleri Derneği (MİMDER) Başkanı Hamza Can, yapı denetim ücretlerinin de çok yükseldiğini dile getirerek “Bizim itiraz ettiğimiz en önemli husus yapı denetimi uygulamasıdır. Bu yıl yapı denetim ücretlerine yüzde 25 oranında zam yapıldı. Yapı denetimi ücretlerine yapılan son zamlardan sonra bu tür firmalar müteahhitlerden daha çok kazanmaya başlamışlardır. Üstelik hiçbir ekonomik risk üstlenmeden” şeklinde konuştu.
Yapı denetim firmalarının 50 bin metrekarelik bir inşaattan 4-5 milyon lira denetim ücreti aldığını aktaran Can, “Yapı denetimi inşaat maliyetlerimizi en çok artıran husus budur. Bu miktar inşaat maliyeti üzerine yüzde 6 maliyet anlamına geliyor. Yapı denetim firmaları ruhsat aşamasında iş bitimine kadar alacaklarının tamamını da konut satılsın, satılmasın tahsil etmektedir. Böylece elini sıcak sudan soğuk suya sokmadan milyonlarca lira haksız kazanç elde etmektedirler. Özel binaların yapımını denetleyecek yapı denetim kuruluşlarının Bakanlıkça elektronik ortamda belirlenmesi durumunun da serbest piyasa koşulları ile çatıştığını anlatan Başkan Hamza Can, “Resmi ihalelerde bile yüzde 45’lere kadar kırım olabiliyor. Yapı denetim firmalarının elektronik ortamda belirlenmesi sebebiyle fiyat üzerinden kırım şansımız ortadan kalktı. Artık yapı denetim, proje ve inşaata hazırlık maliyetleri neredeyse iki katına çıktı. Yapı denetimi ve müteahhitlerin anlaşmasına yönelik uygulamada herhangi bir sorun olmamasına karşın yapılan düzenleme maliyetlerimizi ve riskimizi artırmıştır” dedi.
Yerel yönetimler, yapı denetimini de üstlensin..
Yapı denetimlerinin yerel yönetimler tarafından yapılması halinde maliyetlerin düşeceğini ve belediyelere aynı zamanda kaynak olacağını belirten Can, “Zor durumda olan inşaat müteahhitlerinin, yapı denetimi ve inşaat maliyetinin altından kalma şansı kalmamıştır. Müteahhitlerimiz gerektiğinde yapı denetim firmaları ile pazarlık yapabiliyor ve zaman zaman da borcuna karşılık daire verebiliyordu. Yeni sistemde bu durum da ortadan kalkmıştır. Müteahhitlerimizin önünün açılması hem istihdama hem de kentsel dönüşüme ciddi katkılar sağlayacaktır” şeklinde konuştu.
“Binalarda yağmur suyu kullanımını destekliyoruz”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2 bin metrekarenin üzerindeki parsellere yapılacak binalarda yağmur suyu toplama sisteminin zorunlu hale getirilmesini olumlu bulduklarını aktaran Can; “Isı yalıtımı ile ilgili yapılan değişiklikten sonra en radikal ve çevreci yaklaşım bu yeni uygulamadır. Küresel ısınma ve şehir nüfuslarının çok artması suyun ne kadar değerli olduğunu bize bir kez daha gösterdi. Bu uygulama içme suyu kaynaklarımızın verimli kullanımı konusunda önemli bir farkındalık oluşturacaktır. Bakanlığımızın koyduğu bu zorunluluğu bizler gönüllü olarak uygulamaya hazırız” ifadelerini kullandı.