Biz de gerek bölgenin daha hızlı toparlanması gerekse toplumsal cinsiyet eşitliğine ve kadınların kalkınmasına katkı sağlamak amacıyla Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında kurulan vakfımızın ilk projesini deprem bölgesinden başlayacak şekilde hayata geçirmeyi planlıyoruz” dedi.
Deprem bölgesinde sanayide düşen kapasite ve hizmet sektörünün sekteye uğramasının da kadınların iş hayatında her zaman olduğundan daha fazla geri planda kalmasına yol açtığını sözlerine ekleyen Açık, “Kadınların hayatın her alanına eşit katılımına katkı sağlamayı hedefleyen bir vakıf olarak, biz de ilk projemizi deprem bölgesinden başlatmayı planlıyoruz. Çünkü kadınların hayata katılıp güçlenmesi, deprem bölgesinin daha hızlı toparlanmasının öncelikli koşullarından biri” şeklinde konuştu.
“Eğitim ve istihdamda tablo tersine çevrilmeli”
Yasemin Açık, deprem bölgesinde geliştirecekleri projenin kapsamına da değinerek, ilk etapta bölgedeki kadınların iş hayatına katılıp üretebilmesi için kurs, eğitim ve mentorluk programları gerçekleştireceklerini açıkladı.
Bununla birlikte özellikle kız çocukları ve genç kızların eğitim hayatları boyunca desteklenip istihdama katılmalarına katkı sağlamak için çalışmalarının sürdüğünü ileten Prof. Dr. Açık, şunları kaydetti: “Deprem bölgesinde ne eğitimde ne istihdamda yer alanların oranı yüzde 18 iken yalnızca kadınlara baktığımızda bu oran yüzde 41’e çıkıyor. Eğitim ve istihdama yönelik bu tabloyu tersine çevirmek için kamu, özel sektör, STK’lar olarak dayanışma ruhuyla hareket etmeli, kapsayıcı iş birlikleri geliştirmeliyiz.”