İstanbul’da yaşanan 5.8’lik deprem sonrası vatandaşlar arasında yaşanan tedirginlik emlak sektörünü nasıl etkiledi? İstanbul’un sahil kesiminde yaşayan halk ne yapıyor? Deprem Yeşilköy’de tedirginlik yarattı mı? Tüm bu soruları Turyap Yeşilköy Temsilcisi Aytekin Gürtuğ Kargı’ya sorduk.
Emlak sektörü yeniden eski günlerine dönüyor mu? Konut kredi oranlarındaki düşüş satışlara yansımaya başladı mı?
Konut alımı sığ bir şekilde olsa da evet küçük bir hareketlenme var piyasada evet. Son Silivri depreminden sonra 1999 depreminden sonra yapılan deprem yönetmeliğine uygun binalar daha çok tercih edilmeye başlandı. Şuan bakıldığında yeni binalara talep çok daha fazla.
Konut kredisi yapılandırmasıyla ilgili neler söylersiniz? Kamu bankaları önceden yüksek faizle kredi kullanan kişilerin yapılandırma talebine kayıtsız kalmadı. Bu adım sektörü nasıl etkiler?
Yüzde 0,99 oran Vatandaş için olumlu bir gelişmedir. Fakat devlet ekonomisinin, piyasa faizinin altında kamu bankalarını zarar ettirerek müteahhitleri kurtarma, emlak piyasasını canlandırma düşüncesi ülke ekonomisi için uzun vadede yanlış bir adımdır.
İstanbul’da yaşanan depremler sonrası bölgenizde son durum nedir? Sahil kesiminde oturanlar evlerini terk ediyor mu? Başka ilçelere gidiyorlar mı?
1999 yılında yaşadığımız büyük depremden sonra İstanbul’da yaşanacak büyük deprem Silivri depremiyle bir kez daha kendini hatırlattı. Bakırköy’de yaşayan dar ve orta gelirli halk için çok fazla bir seçenek bulunmuyor. Seçenekleri olmadığından dolayı konutlarında oturmaya devam ediyorlar. Orta üst ve üst gelir grubuna sahip halk ise ya binasını yıktırıp bir kısmı yeniden depreme dayanıklı şekilde yaptırdı bir kısmı da depremden sonra yapılan yeni konutlara geçtiler. Gayrimenkul piyasasındaki yavaşlama ve fiyat düşüşlerinden dolayı Müteahhitler kat karşılığı veya arsa alarak konut yapmıyorlar. Para karşılığı binasını yenilemek isteyen halk müteahhite gidiyor.
İstanbul’un hemen hemen tüm belediyeleri kentsel dönüşümde sınıfta kalmış durumda. Birkaç belediye dışında kentsel dönüşüm başlamadan bitmiş görünüyor. Nerede yanlış yapılıyor?
Burada Asıl yanlış kentsel dönüşümün sadece adının kentsel dönüşüm olarak kalması. Binasını yıktırıp aynı imarla binayı inşa eden vatandaşa birtakım indirimler vadelerle kolaylık sağlandı. Buna kentsel dönüşüm dendi. Oysaki kentsel dönüşümde inşaatlar parsel bazında değil ada bazında siteler yapılmalıydı. İmkânı olamayan vatandaşlarda verilen özel imarlar (kat artışı), kat karşılığı yapacak olan müteaahhite kalacak daireler ile hiçbir bedel ödemeden yeni konutuna sahip olabilirdi.
Bunun yanında halk korkutuldu evinizi alıp İstanbul’un uç noktalarında başka ev verelim dendi. 100 metrekare evinizin 25 metrekaresini bize verin öyle yapalım dendi. Evinin küçülmesini istemeyenler de dairenin bitmiş yeni fiyatından 25 metrekarelik farkı satalım dediler. Bu rantçı yaklaşımla kentsel dönüşüm aslında başlamadan bitmiş oldu. Rantsal dönüşüm gibi isimler takılmaya başlandı.