Dijital dönüşümle hız kazanan günümüz dünyasında, teknolojiyle artan risk ve tehditler yine teknolojinin kendisiyle engelleniyor.
İçinde sayısız insanın bulunduğu fabrika, hastane, alışveriş merkezi ve her ölçekten işyeri akıllı kameralarla 7/24 izleniyor.
Modern güvenlik sistemleriyle uçtan uca sürekli gözetim altında tutulan bu kurumlarda güvenlik personelleri artık yalnızca kritik durumlarda devreye giriyor; hangi durumun kritik olduğuna ise akıllı güvenlik sistemleri karar veriyor. Dolayısıyla bu sistemlerin her zaman güncel ve aktif olması gerekiyor.
Sensormatic CEO’su İsmail Uzelli, etkili bir güvenlik sistemi için firma yöneticilerinin üç konuda özellikle seçici olmaları gerektiğinin altını çiziyor. Bu konular “Doğru Sistem Seçimi”, “İhtiyaca Uygun Planlama” ve “Başarılı Satış Sonrası Teknik Destek” olarak 3 maddede sıralanıyor. Uzelli’ye göre güvenlik kamerası yerleştirmekle bitmiyor; her kurumun birbirinden farklı ihtiyaçları bulunuyor. Bu yüzden ihtiyaçların önce kapsamlıca analiz edilmesi, sonra da en güncel teknolojiler ile sürdürülebilir bir çözüme ulaştırılması gerekiyor. Sistemi bu vizyonla oluşturmak, güvenliğin sağlam temeller üzerine kurulmasını sağlıyor.
Kurulum tamam, peki ya sürdürülebilirlik?
Güvenlik sistemini en iyi tedarikçiden almak ve tüm ekipmanların en yeni teknolojiler ile çalıştığına emin olmak iyi bir başlangıç olsa da, asıl süreç bundan sonra başlıyor. Satış sonrasında hangi firmadan hizmet alınacağına çok iyi karar vermek gerekiyor. Sistemde kullanılan teknolojilerde uzmanlaşmış, yaygın servis ağı bulunan, hizmet performansını ölçümleyip, raporlayabilen bir iş ortağı ile çalışmak şirket için avantaj yaratıyor.
Doğru çözüm ortağı seçimi için 5 soru
Sisteminizi tasarlayacak, hayata geçirecek ve sonrasında sürdürülebilirliğini sağlayacak olan firmayı seçerken yöneticilerin potansiyel çözüm ortaklarına sorması gereken beş temel soru bulunuyor:
1- En çok hangi markadan, hangi ürün, hangi arızayı verir?
2- Hangi sistemler ne tür bakımlara ihtiyaç duyar?
3- Kullanıcı hatası en fazla nerede ortaya çıkar ve nasıl önlenir?
4- Sistemin performansını artırmak için neler yapılabilir?
5- Gelişen tehditlerden korunmak için ne yapmalıyız?
Bu soruları başarılı bir şekilde çözüme ulaştırabilen firmalar, geçmiş deneyimlerini güncel bilgilerle birleştirerek kuruma büyük fayda sağlayabiliyor. Ek olarak firmanın kendi iç süreçlerini yakından takip etmesi; örneğin personellerinin bir servis çağrısına kaç dakikada gittiğini de bilmesi gerekiyor. Sensormatic’te her şeyin titizlikle ölçümlendiğini belirten İsmail Uzelli;
“Sistemimize bir servis çağrısı düştüğünde ilgili ekiplerimiz tüm detayları anında görüyor. Uygun teknik uzman hemen görevine atanıyor. Hizmet bölgesine ulaştığında mobil uygulamamız üzerinden check-in yapıyor. İşini bitirdiğinde ise check-out yapıyor. Böylece hem müdahale ve çözüm sürecini hızlandırıyor hem de müşterilerimize sunduğumuz hizmeti detaylı bir şekilde raporlayabiliyoruz.” diye konuştu.
İhtiyaca göre şekillenen teknik destek paketleri
Sensormatic müşterileri, donanım tarafında firmadan diledikleri anda bakım hizmeti alabiliyor. Kapsamlı bir testten geçirilen sistemin gerekiyorsa önce fiziksel bakımı yapılıyor, sonra da çalışma performansı maksimum seviyeye çıkarılıyor. Donanımların beyni konumundaki yazılımlar, paket kapsamında Sensormatic ekipleri tarafından sürekli olarak güncelleniyor.
Öte yandan çalışanlar için hazırlanan özel eğitimlerle kullanıcı hataları minimuma indiriliyor. Firmalar, ihtiyaçlarına göre isterlerse uzaktan isterlerse yerinde destek modellerini kullanabiliyor. Böylece hem şirket verimliliğini artırıyor hem de güvenlik altyapısı her zaman en iyi şekilde çalışıyor. Firma için kritik önem taşıyan ekipmanların yedekleri ise istenirse hazırda tutulabiliyor.
Müşterilerinin ihtiyaçlarına uygun özel teknik destek paketleri sunan firmadan “7×24 Servis Hizmeti, Bakım, Yedek Ürün Bulundurma, Yerinde Teknik Uzman Bulundurma, Uzaktan İzleme, Parça Dahil Hizmet ve Eğitim” hizmetleri alınabiliyor.