Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin (NGS) üçüncü güç ünitesinin temel atma töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in çevirim içi yöntemle katılımıyla 10 Mart’ta gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, “Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında Türkiye’yi nükleer enerji sahibi ülkeler ligine katacağız” dedi.
Putin, “Projenin gerçekleştirilmesi Türkiye’nin enerji güvenliğine katkı sağlayacak, ekonomisini güçlendirecek.” ifadesini kullandı.
YUNANİSTAN’DA AKKUYU PANİĞİ
Bölgesinde güçlenen Türkiye’nin nükleer enerji alanındaki hamlesi, Yunanistan’ı endişeye sevk etti. Kathimerini gazetesi, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ile ABD’li mevkidaşı Antony Blinken arasında yaklaşık 3 hafta önce yapılan telefon görüşmesinin ayrıntılarını yazdı.
45 dakikalık telefon görüşmesine ilişkin, “Dendias, Akkuyu’da nükleer santral inşa etmenin birçok sorunlu neticesini gündeme getirdi.” denildi.
“TEHDİT OLUŞTURUYOR”
Akkuyu’nun Türkiye’ye yakın diğer devletler için güvenlik tehdidi oluşturduğu savunuldu. Haberde, söz konusu nükleer tesise dair “Rusya’nın en büyük yabancı yatırımı ve Ankara nükleer tesis hakkında bilgi paylaşma konusunda isteksiz.” ifadesine yer verildi.
Yunan bakanın, Akkuyu Nükleer Santrali hakkındaki iddialarını bir adım öteye taşıyarak, Doğu Akdeniz’de yeni bir “Çernobil” tehlikesinin yaşanabileceğini öne sürdüğü kaydedildi.
“TÜRKİYE NÜKLEER SİLAH GELİŞTİRECEK MALZEMELER EDİNİYOR”
“Atina yıllardır Türkiye’nin ‘şüpheli’ çabalarına dikkatle bakıyor. Türkiye, enerji üretimi için nükleer reaktörler yaparak, hem gerekli teknolojik bilgi birikimini hem de nükleer silahların geliştirilmesinde kullanılabilecek malzemelere erişimi elde ediyor.” görüşü aktarıldı.
Haberde, “Türkiye, nükleer mühendisleri eğitiyor ve hem sivil hem de askeri kullanım için tasarlanmış fisil madde ve ekipman gibi kaynaklara erişmek istiyor.” denildi.
Fisil madde, nükleer mühendislikte nükleer fizyon zinciri reaksiyonunu sürdürebilen madde olarak biliniyor.